#smrgKİTABEVİ Üzerinde Güneş Batmayan Katliam: El Nino Kıtlıkları ve Üçüncü Dünyanın Açlıkla İnşası -
Mike Davis, "muson gizemi"nin peşine düşüp, 1870'ler ve 90'larda tarım mahsullerinin mahvolmasıyla gelen felaketlerde "El Nino / Güney Salınımı"nın parmak izlerini keşfeden bilimcilerin yüzyıllık sürek avına dair müthiş dedektiflik öyküsünü önümüze seriyor bir yandan da. Ne var ki, doğa ana bu kadar büyük bir katliamı pek nadiren tek başına düzenleyebilir. El Nino'nun da suç ortakları vardı: altın standardı ve Yeni Emperyalizm. Geleceğin "üçüncü dünya"sının, yani insanlığın sahip olanlar ve olmayanlar şeklinde, telafisi olanaksız bir biçimde bölünüşünün ana hatları, on dokuzuncu yüzyılın alacakaranlığında, iklim ile dünya ekonomisi arasındaki ölümcül etkileşimler eliyle çizilmiştir.
"... bizim uğraşımız, dünya tarihinin devinimsiz sularında öylece unutulmuş 'açlık diyarları'na bakmak değil, tropikal kuşak halklarına ait emeğin ve ürünlerin, sınırları belli bir zaman diliminde (1870-1914) Londra merkezli dünya ekonomisinin içerisine nasıl zoraki eklemlendiğini ele almaktır. Milyonlar, 'modern dünya sistemi'nin sınırları dışında değil, bu sistemin ekonomik ve siyasi yapılarına zorla dahil edilmelerine yönelik sürecin tam da içinde öldüler. Onlar, liberal kapitalizmin altın çağında, Smith, Bentham ve Mill'in 'kutsal' ilkelerinin 'tanrı buyruğu' biçiminde hayata geçirilmesi ile katledildiler." - Mike Davis
Mike Davis, "muson gizemi"nin peşine düşüp, 1870'ler ve 90'larda tarım mahsullerinin mahvolmasıyla gelen felaketlerde "El Nino / Güney Salınımı"nın parmak izlerini keşfeden bilimcilerin yüzyıllık sürek avına dair müthiş dedektiflik öyküsünü önümüze seriyor bir yandan da. Ne var ki, doğa ana bu kadar büyük bir katliamı pek nadiren tek başına düzenleyebilir. El Nino'nun da suç ortakları vardı: altın standardı ve Yeni Emperyalizm. Geleceğin "üçüncü dünya"sının, yani insanlığın sahip olanlar ve olmayanlar şeklinde, telafisi olanaksız bir biçimde bölünüşünün ana hatları, on dokuzuncu yüzyılın alacakaranlığında, iklim ile dünya ekonomisi arasındaki ölümcül etkileşimler eliyle çizilmiştir.
"... bizim uğraşımız, dünya tarihinin devinimsiz sularında öylece unutulmuş 'açlık diyarları'na bakmak değil, tropikal kuşak halklarına ait emeğin ve ürünlerin, sınırları belli bir zaman diliminde (1870-1914) Londra merkezli dünya ekonomisinin içerisine nasıl zoraki eklemlendiğini ele almaktır. Milyonlar, 'modern dünya sistemi'nin sınırları dışında değil, bu sistemin ekonomik ve siyasi yapılarına zorla dahil edilmelerine yönelik sürecin tam da içinde öldüler. Onlar, liberal kapitalizmin altın çağında, Smith, Bentham ve Mill'in 'kutsal' ilkelerinin 'tanrı buyruğu' biçiminde hayata geçirilmesi ile katledildiler." - Mike Davis