#smrgKİTABEVİ Van Gölü'nde Yılanlı Bir Günün Esrarı - 1997
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Öykü Roman Anlatı Dizisi
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
160 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1997
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
78,10
Havale/EFT ile:
75,76
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199000637
386802
https://www.simurgkitabevi.com/van-golunde-yilanli-bir-gunun-esrari-1997
Van Gölü'nde Yılanlı Bir Günün Esrarı - 1997 #smrgKİTABEVİ
78.10
Göl çevresinde sayısız insan yaşar. Sen de öyle ve biz hepimiz bu gölün çocuğuyuz. Fakat bu insanlar için göl, herhangi bir şeyden, işe yaramaz kaya yığınlarından, dağlardan ve her hasadın ardından sarı bir yalnızlıkla savrulan tarlalardan farksızdır. Çünkü göl onlara bir şey sunmaz; onlar da istemesini bilmezler. Benim içinse göl hayatın sırrıdır; gölün gök rengindeki ebedi berraklığına baktıkça yaşamakta olduğumu anlarım; hayatı anlarım, beni var edenlerin sonsuz hayat içindeki varlıklarının bu gölle birlikte varolduğunu düşünürüm. Her kum taneciğinde onların ayak izlerini görür, her su damlasında onların tenlerinni bulaşmaşlığını hissederim. Göle her dokunuşumda düşünürüm ki, benden kısa bir zaman önce; hatta yüzlerce, binlerce yıl önce bu topraklarda yaşayanlar aynı yerlerde; belki biraz ötede belki biraz beride, fakat tıpkı benim gibi suya sakınarak dokundular ilkin. Yaşlılar kahırlı yüzlerini çocuklar zayıf göğüslerini sodalı poyrazlarda yıkadılar. Kimse gölü bu yanıyla anlamaya çalışmaz. Aslında buna göl demek doğru düşmez: Denizdir; suyu deniz suyundan da ağırdır ve bana göre Van gölü, tarihi, belli olmayan bir zamanda okyanuslardan kopup dağlara sığınmıştır. Ogün bu gündür de dağlardan inmemektedir...
Göl çevresinde sayısız insan yaşar. Sen de öyle ve biz hepimiz bu gölün çocuğuyuz. Fakat bu insanlar için göl, herhangi bir şeyden, işe yaramaz kaya yığınlarından, dağlardan ve her hasadın ardından sarı bir yalnızlıkla savrulan tarlalardan farksızdır. Çünkü göl onlara bir şey sunmaz; onlar da istemesini bilmezler. Benim içinse göl hayatın sırrıdır; gölün gök rengindeki ebedi berraklığına baktıkça yaşamakta olduğumu anlarım; hayatı anlarım, beni var edenlerin sonsuz hayat içindeki varlıklarının bu gölle birlikte varolduğunu düşünürüm. Her kum taneciğinde onların ayak izlerini görür, her su damlasında onların tenlerinni bulaşmaşlığını hissederim. Göle her dokunuşumda düşünürüm ki, benden kısa bir zaman önce; hatta yüzlerce, binlerce yıl önce bu topraklarda yaşayanlar aynı yerlerde; belki biraz ötede belki biraz beride, fakat tıpkı benim gibi suya sakınarak dokundular ilkin. Yaşlılar kahırlı yüzlerini çocuklar zayıf göğüslerini sodalı poyrazlarda yıkadılar. Kimse gölü bu yanıyla anlamaya çalışmaz. Aslında buna göl demek doğru düşmez: Denizdir; suyu deniz suyundan da ağırdır ve bana göre Van gölü, tarihi, belli olmayan bir zamanda okyanuslardan kopup dağlara sığınmıştır. Ogün bu gündür de dağlardan inmemektedir...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.