Varlığın mertebeler halinde tasni. ise bu üç ekol içerisinde mutasavvıfanın yoludur. Onlar mütekellimînin kadim-hadis, hukemanın vacib-mümkin temel ayrımından farklı olarak varlığı yukarıdan aşağıya zuhur eden bir silsile (meratib) şeklinde tasnif etmişlerdir. Böylece tasavvufa ilgilenenler, vahdet-i vücud anlayışına dayalı olarak varlığı bu şekilde tasnif etmekle bir anlamda her iki ekolü de (mütekellimîn-hukema) birleştiren ve tatmin eden daha üst bir nazarî çerçeve ortaya koymuşlardır: Kendisine işaret edilemeyecek kadar soyutlanmış bir zât'tan (bir anlamda metafizik bir ilkeden) başlayarak âlemi yaratan, her şeye var oluşunda istihkakını veren, peygamberler gönderen böylece isim ve sıfatları zahir olup bu zuhuru insan-ı kâmilde kemale eren en yüce varlık'ın (Cenab-ı Hak) tenezzülü söz konusu olmaktadır.
Abdülkerim Cîlî'nin bu eseri, varlığı mertebelendirerek zuhur edişini ele alan ilk müstakil eser olma özelliğini taşımaktadır. Cîlî bu eserinde vahdet-i vücud ekolüne bağlı olarak varlığı, onun tecellilerini mertebelendirerek açıklamaktadır. Bu eser Abdülkerim Cîlî'nin mezkur eserinin Abdülaziz Mecdi Tolun tarafından yapılmış tercümesidir.
Varlığın mertebeler halinde tasni. ise bu üç ekol içerisinde mutasavvıfanın yoludur. Onlar mütekellimînin kadim-hadis, hukemanın vacib-mümkin temel ayrımından farklı olarak varlığı yukarıdan aşağıya zuhur eden bir silsile (meratib) şeklinde tasnif etmişlerdir. Böylece tasavvufa ilgilenenler, vahdet-i vücud anlayışına dayalı olarak varlığı bu şekilde tasnif etmekle bir anlamda her iki ekolü de (mütekellimîn-hukema) birleştiren ve tatmin eden daha üst bir nazarî çerçeve ortaya koymuşlardır: Kendisine işaret edilemeyecek kadar soyutlanmış bir zât'tan (bir anlamda metafizik bir ilkeden) başlayarak âlemi yaratan, her şeye var oluşunda istihkakını veren, peygamberler gönderen böylece isim ve sıfatları zahir olup bu zuhuru insan-ı kâmilde kemale eren en yüce varlık'ın (Cenab-ı Hak) tenezzülü söz konusu olmaktadır.
Abdülkerim Cîlî'nin bu eseri, varlığı mertebelendirerek zuhur edişini ele alan ilk müstakil eser olma özelliğini taşımaktadır. Cîlî bu eserinde vahdet-i vücud ekolüne bağlı olarak varlığı, onun tecellilerini mertebelendirerek açıklamaktadır. Bu eser Abdülkerim Cîlî'nin mezkur eserinin Abdülaziz Mecdi Tolun tarafından yapılmış tercümesidir.