Kesik kesikti solukları. Yüzünde hınzırca bir gülümseme, bir kez daha baktı. Güneş, kızıllığının ardında kaybolmak üzereydi artık. Yeniden koşmağa başladı. Çamların arasından hızla kayıyor, bir görünüp bir kayboluyordu. Kozalaklar çıplak ayaklarına battıkça acıyla buruşuyordu yüzü. Patikanın sonu gözükünce, yavaşladı, koşusu hızlı adımlara düştü. Arada bir duruyor, yerden çalı çırpı, kozalak ne bulursa toplayıp eteğinin içine dolduruyordu. Köy yoluna vardığında gölgeler iyice uzamıştı; artık tek bir gölge halinde gecenin yaklaşan karanlığına doğru yitilmekteydiler. Yokuşu kucağındaki yüke rağmen hızla indi. Ardından köpek havlamalarının yükseldiği darabaları bir hayalet gibi tek tek geride bırakıp, önünde kocaman bir erik ağacının yükseldiği bir başka darabalı evin önünde durdu. Avlunun engin kapısını ayağı ile ittirirken, "Baba ben gelldim ha!" diye bağırdı. (Kitaptan)
Kesik kesikti solukları. Yüzünde hınzırca bir gülümseme, bir kez daha baktı. Güneş, kızıllığının ardında kaybolmak üzereydi artık. Yeniden koşmağa başladı. Çamların arasından hızla kayıyor, bir görünüp bir kayboluyordu. Kozalaklar çıplak ayaklarına battıkça acıyla buruşuyordu yüzü. Patikanın sonu gözükünce, yavaşladı, koşusu hızlı adımlara düştü. Arada bir duruyor, yerden çalı çırpı, kozalak ne bulursa toplayıp eteğinin içine dolduruyordu. Köy yoluna vardığında gölgeler iyice uzamıştı; artık tek bir gölge halinde gecenin yaklaşan karanlığına doğru yitilmekteydiler. Yokuşu kucağındaki yüke rağmen hızla indi. Ardından köpek havlamalarının yükseldiği darabaları bir hayalet gibi tek tek geride bırakıp, önünde kocaman bir erik ağacının yükseldiği bir başka darabalı evin önünde durdu. Avlunun engin kapısını ayağı ile ittirirken, "Baba ben gelldim ha!" diye bağırdı. (Kitaptan)