Hayatı, yaşamı, güzelliği ve sevgiyi nasıl yok edeceğinin yolunu buldu,
100 yılının 87'sini savaşla geçirmeyi başardı,
Ekvatorun üstünde 10 metre yükseklikte, 156 metre genişlikte bir set oluşturacak kadar altını silahlanma uğrunda heba etti,
Yaptığı 14.361 savaşta 3 milyar 640 milyon insanı öldürdükten sonra daha büyük katliamları yapmanın bahanelerini buldu...
Geleceğin dünyasının resmi şöyle tasvir edilmektedir: Dünyanın tüm kentleri harabeye dönecek; kentler kokuşan milyonlarca cesetle yavaş yavaş ölen yaralılarla ve çaresiz insanlarla, sonsuz bir karanlığa ve sessizliğe bürünecek; yaralılar ölüme terkedilecek; panik, korku, çaresizlik egemen olacak; doktorlar, hemşireler, itfaiyeciler de ölmüş ya da yaralanmış olacaklarından yardım ve kurtarma çalışmaları olanaksız hale gelecek; elektrik ve su şebekeleri, yollar, köprüler, hastahaneler işlemez hale gelecek; ekonomi tamamen duracak, üretim olanaksız olacak; su ve yiyeceklere radyoaktif maddeler bulaşacak, hastalık ve açlık kol gezecek; soğuktan korunma, barınma, temel gereksinmeler, her biri aşılmaz engellerle karşılaşacak; savaşın ve getirdiği felaketlerin insanlar üzerinde çeşitli psikolojik etkileri olacak; oluşacak olan panik, toplum düzenini ortadan kaldıracak; yakınlarını ve sevdiklerini yitirmiş olmak, açlık, korku ve çaresizlik saldırganlık yaratabilecek, toplumsal dayanışma, siyasal otorite gibi kurumlar yok olacak. (Arka kapaktan)
Hayatı, yaşamı, güzelliği ve sevgiyi nasıl yok edeceğinin yolunu buldu,
100 yılının 87'sini savaşla geçirmeyi başardı,
Ekvatorun üstünde 10 metre yükseklikte, 156 metre genişlikte bir set oluşturacak kadar altını silahlanma uğrunda heba etti,
Yaptığı 14.361 savaşta 3 milyar 640 milyon insanı öldürdükten sonra daha büyük katliamları yapmanın bahanelerini buldu...
Geleceğin dünyasının resmi şöyle tasvir edilmektedir: Dünyanın tüm kentleri harabeye dönecek; kentler kokuşan milyonlarca cesetle yavaş yavaş ölen yaralılarla ve çaresiz insanlarla, sonsuz bir karanlığa ve sessizliğe bürünecek; yaralılar ölüme terkedilecek; panik, korku, çaresizlik egemen olacak; doktorlar, hemşireler, itfaiyeciler de ölmüş ya da yaralanmış olacaklarından yardım ve kurtarma çalışmaları olanaksız hale gelecek; elektrik ve su şebekeleri, yollar, köprüler, hastahaneler işlemez hale gelecek; ekonomi tamamen duracak, üretim olanaksız olacak; su ve yiyeceklere radyoaktif maddeler bulaşacak, hastalık ve açlık kol gezecek; soğuktan korunma, barınma, temel gereksinmeler, her biri aşılmaz engellerle karşılaşacak; savaşın ve getirdiği felaketlerin insanlar üzerinde çeşitli psikolojik etkileri olacak; oluşacak olan panik, toplum düzenini ortadan kaldıracak; yakınlarını ve sevdiklerini yitirmiş olmak, açlık, korku ve çaresizlik saldırganlık yaratabilecek, toplumsal dayanışma, siyasal otorite gibi kurumlar yok olacak. (Arka kapaktan)