Balım Sultan Safeviliğin yayılmasını önlemek için Bektaşiliği Osmanlı siyaset anlayışı çerçevesinde kurduktan sonra tarikat silsileleri Hz. Ali'ye dayanan ancak aslında ayrı birer tarikat durumunda olan ve değişik şeyhler tarafından Bektaşilikten çok önce temelleri atılan tasavvuf yollarına ait tekkelerdeki dervişleri Safeviliğin etkisinden uzak tutmak için Bektaşilere bağlamıştır. Bu konudaki uygulamalara XVII. yüzyılda da devam edilmiş; buna paralel olarak XVI. yüzyıldan sonra devletin desteğiyle çok sayıda tekke inşa edilmiştir.
Bektaşi tekkelerinin sayılarının hızla arttığı, bunun için XVIII. yüzyılda Bektaşiliğin en fazla yayılan tarikat olduğu Vesâik-i Bektaşiyan'daki belgelerden anlaşılmaktadır. Bu arada başka tarikatlara ait tekkelerden bazılarının Bektaşilerin eline geçtiği de görülmektedir.
Osmanlı ülkesinde Bektaşiliğin XVI. yüzyıl başlarında Balım Sultan tarafından kurulmasından sonra bu tarikat adına kurulan tekkelerin sayıları her geçen gün artmış; XVIII. yüzyılda 200'ü geçmiştir. XIX. yüzyılda ise iki hatta üç kat arttığı belirlenmiştir.
Balım Sultan Safeviliğin yayılmasını önlemek için Bektaşiliği Osmanlı siyaset anlayışı çerçevesinde kurduktan sonra tarikat silsileleri Hz. Ali'ye dayanan ancak aslında ayrı birer tarikat durumunda olan ve değişik şeyhler tarafından Bektaşilikten çok önce temelleri atılan tasavvuf yollarına ait tekkelerdeki dervişleri Safeviliğin etkisinden uzak tutmak için Bektaşilere bağlamıştır. Bu konudaki uygulamalara XVII. yüzyılda da devam edilmiş; buna paralel olarak XVI. yüzyıldan sonra devletin desteğiyle çok sayıda tekke inşa edilmiştir.
Bektaşi tekkelerinin sayılarının hızla arttığı, bunun için XVIII. yüzyılda Bektaşiliğin en fazla yayılan tarikat olduğu Vesâik-i Bektaşiyan'daki belgelerden anlaşılmaktadır. Bu arada başka tarikatlara ait tekkelerden bazılarının Bektaşilerin eline geçtiği de görülmektedir.
Osmanlı ülkesinde Bektaşiliğin XVI. yüzyıl başlarında Balım Sultan tarafından kurulmasından sonra bu tarikat adına kurulan tekkelerin sayıları her geçen gün artmış; XVIII. yüzyılda 200'ü geçmiştir. XIX. yüzyılda ise iki hatta üç kat arttığı belirlenmiştir.