#smrgKİTABEVİ Vicdan : Kendi Olma Biçimleri - 2019

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6052133996
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Stok Kodu:
1199178405
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
414 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
indirimli
182,00
Havale/EFT ile: 175,94
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199178405
564505
Vicdan : Kendi Olma Biçimleri -        2019
Vicdan : Kendi Olma Biçimleri - 2019 #smrgKİTABEVİ
182.00
Vicdan, genellikle merhamet, etik veya ahlak sözcükleriyle beraber dile gelir. Ama onların yetersizliğini, sınırlarını da işaretler. Vicdanı sızlatan olay, sözün bittiği yerde, akıl almaz, insanlığa sığmayan, kan donduran karşılaşmaların sonucudur. Bu sırada, etik, ahlak, yasa veya kurumlar hükümsüz kaldığından, onları birleştiren adaletin kurulmasına yönelik güçlü bir ses işitiriz.

Özgür Taburoğlu, vicdan üzerine düşünürken, bu kavramlarla ilgisini de yeniden düzenliyor. Örneğin vicdan ve merhametin anlamdaş olmadığını söylüyor. Sızlamak, ürpermek, titreşmek, salınmak, dalgalanmak, tekrarlamak gibi temel yüklemler yardımıyla, kökensel bir görüngü gibi anlatıyor. Okuduğu yazarların, düşünürlerin kavramlarından çok kullandıkları yüklemlere bakıyor.

Vicdanın sesinde, devlet, toplum, doğa, insan, hayvan, bitki arasında saklı bağlar yeniden ifadesine kavuşur. Birbirine kayıtsız varlıklara dönük yeni sorumluluk ağları açığa çıkar. Böyle bir sese her zaman Kendini bil! gibi bir çağrı eklenir. Vicdani duyum, kendi olma biçimine dönük bir ısrarın sonucudur. Ama başkasından dolanarak kendisine gelenin, kendine ihtimamı ile başkası üzerine titremesi bağdaşık yüklemlerdir. Böyle düşününce, sadece bazı insanların değil, pek yakıştıramadığımız varlıkların da vicdan sahibi olduğunu fark ederiz.

Vicdan, genellikle merhamet, etik veya ahlak sözcükleriyle beraber dile gelir. Ama onların yetersizliğini, sınırlarını da işaretler. Vicdanı sızlatan olay, sözün bittiği yerde, akıl almaz, insanlığa sığmayan, kan donduran karşılaşmaların sonucudur. Bu sırada, etik, ahlak, yasa veya kurumlar hükümsüz kaldığından, onları birleştiren adaletin kurulmasına yönelik güçlü bir ses işitiriz.

Özgür Taburoğlu, vicdan üzerine düşünürken, bu kavramlarla ilgisini de yeniden düzenliyor. Örneğin vicdan ve merhametin anlamdaş olmadığını söylüyor. Sızlamak, ürpermek, titreşmek, salınmak, dalgalanmak, tekrarlamak gibi temel yüklemler yardımıyla, kökensel bir görüngü gibi anlatıyor. Okuduğu yazarların, düşünürlerin kavramlarından çok kullandıkları yüklemlere bakıyor.

Vicdanın sesinde, devlet, toplum, doğa, insan, hayvan, bitki arasında saklı bağlar yeniden ifadesine kavuşur. Birbirine kayıtsız varlıklara dönük yeni sorumluluk ağları açığa çıkar. Böyle bir sese her zaman Kendini bil! gibi bir çağrı eklenir. Vicdani duyum, kendi olma biçimine dönük bir ısrarın sonucudur. Ama başkasından dolanarak kendisine gelenin, kendine ihtimamı ile başkası üzerine titremesi bağdaşık yüklemlerdir. Böyle düşününce, sadece bazı insanların değil, pek yakıştıramadığımız varlıkların da vicdan sahibi olduğunu fark ederiz.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat