#smrgKİTABEVİ Vilâyet-i Rum'un İnşası: Baniler - Vakıflar - Mimari Aktörler Yörgüç Paşa Ailesi'nin Mimari Etkinliği (1429 - 1494) - 2025

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
ISBN-10:
9751756213
Kargoya Teslim Süresi:
6&9
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199237522
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
299
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
263,50
Havale/EFT ile: 252,99
Siparişiniz 6&9 iş günü arasında kargoda
1199237522
624661
Vilâyet-i Rum'un İnşası: Baniler - Vakıflar - Mimari Aktörler Yörgüç Paşa Ailesi'nin Mimari Etkinliği (1429 - 1494) -        2025
Vilâyet-i Rum'un İnşası: Baniler - Vakıflar - Mimari Aktörler Yörgüç Paşa Ailesi'nin Mimari Etkinliği (1429 - 1494) - 2025 #smrgKİTABEVİ
263.50
Osmanlı idari yapılanmasında Vilâyet-i Rûm olarak adlandırılan Amasya ve çevresinde on beşinci yüzyıl boyunca Osmanlı siyasini erkini temsil eden Yörgüç Paşa ve ailesi, Erken Osmanlı Mimarlığı'nın Anadolu taşrasındaki en önemli banileri olarak dikkat çekmektedir. Yörgüç Paşa [ö. 1442], eşi Şahbula Hatun [ö. ?], oğlu Mustafa Bey [ö. ?], torunu Hatice Hatun [ö. ?], kardeşi Hızır Paşa [ö. 1466] ve onun oğlu Mehmed Paşa [ö. 1498] eliyle gerçekleşen mimari üretim, Amasya, Tokat, Samsun, Havza, Vezirköprü ve yakınlarındaki İshakalanı Köyü, Ladik, Kavak, Niksar, İskilip, Tosya, Sonisa/Uluköy, Gümüş, İznik, Akhisar/Pamukova yerleşimlerine dağılmaktadır. Aile inşa ettirdikleri yapılar aracılığıyla özellikle Amasya çevresinin mimari bakımdan 'Osmanlılaşması'na katkıda bulundukları görülmektedir.

Yapıların anıtsal karakteri, ailenin olduğu kadar Osmanlı siyasi erkinin de prestijini temsil etmektedir. Aile bireyleri eliyle inşa edilen hayır yapılarının bakım-onarım-işletme giderlerini karşılamak üzere yine onlar tarafından inşa edilen ticari yapılarla birlikte iki yüze yakın köyün ailenin payına düşen [mâlikane] hissesi vakfedilmiştir. Geçici olarak ailenin tasarrufunda bulunan bu hisselerin vakfedilmesi, Osmanlı vakıf sisteminde yaygın bir uygulama olsa da, aile üyelerinin banilik motivasyonlarından birinin, geçici olan bu gelirin nesilden nesile aktarılacak kalıcı bir gelir olarak aileye bırakılması olduğunu düşündürmektedir. Vakfedilen çoğu köyün isimleri değiştiği için büyük bir kısmının yeri tespit edilememiştir. Ancak, vakfiye ve tahrir defterlerindeki kayıtlar eşliğinde, söz konusu köylerin [İznik ve Akhisar/Pamukova'daki birer mescid haricinde] yapıların dağıldığı bölge ile örtüştüğü görülmektedir.

Günümüz Amasya, Tokat, Samsun, Çorum ve Ordu il sınırları içinde bulunan köyler ve yapıların dağıldığı kentler ailenin muhtemel siyasi etkinlik alanını işaretlemektedir. Teknik ve üslupsal veriler eşliğinde, aile bireyleri eliyle 1429-1486 yılları arasında ortaya konulan mimarlık ürünlerinin bir mimari dil bütünlüğü teşkil etmediği ileri sürülebilir. Başka bir deyişle, Amasya ve çevresinde özelleşmiş, kendine has üsluba sahip olmuş bir 'Yörgüç Paşa Ailesi Mimarisi'nden söz etmek mümkün değildir. Ancak, on beşinci yüzyıl Türkiye mimarlığının en dikkate değer yerel banilerinden olan Yörgüç Paşa Ailesi'nin Bursa-Edirne-İstanbul ekseninde gelişen Osmanlı başkent mimari üslubunun Anadolu Selçuklu mimari geleneğinin halen etkisini devam ettirdiği Amasya çevresine taşınmasında rol oynadığı söylenebilir. Yapılarda görev alan mimar, usta ya da sanatçılara dair herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Mimari analoji ve çeşitli kaynaklar üzerinden yapılan çıkarımlar aracılığıyla, üretim sürecinde görev almış olabilecek muhtemel aktörlere ulaşılmıştır. Bu bakımdan üç farklı evreden söz edilebilir.

Yörgüç Paşa, Mustafa Bey ve Şahbula Hatun'un baniliğinde geçen ilk evrede [1429-1436] birbirine çok yakın kentlerde gerçekeleşen mimari üretim tek bir ekibin işi olmalıdır. Bu evreden günümüze ulaşan yapılardan özellikle Yörgüç Paşa İmareti ve Mustafa Bey İmareti'nin aynı yıllarda bölgede inşa edilen yapılar ile benzerliklerinden hareketle, bu dönemde Amasya çevresinde etkinlik gösteren Şamlı mimarlar Ebu Bekr, oğlu Ahmed ve bunlarla ilişkili bir ekip muhtemel aktörler olarak öne çıkar. Hızır Paşa'nın banilik dönemi [1460-1466 arası] için herhangi bir isim öne sürmek mümkün olmamıştır. Mehmed Paşa'nın banilik dönemi olan son evrede [1480-1498], kaynaklardan Amasyalı olduğu anlaşılan ve aynı yıllarda Amasya II. Bayezid ve Tokat Hatuniye Külliyelerini de inşa ettikleri düşünülen Yakubşah ve ekibinin muhtemel aktörler olduğu değerlendirilmiştir.
Osmanlı idari yapılanmasında Vilâyet-i Rûm olarak adlandırılan Amasya ve çevresinde on beşinci yüzyıl boyunca Osmanlı siyasini erkini temsil eden Yörgüç Paşa ve ailesi, Erken Osmanlı Mimarlığı'nın Anadolu taşrasındaki en önemli banileri olarak dikkat çekmektedir. Yörgüç Paşa [ö. 1442], eşi Şahbula Hatun [ö. ?], oğlu Mustafa Bey [ö. ?], torunu Hatice Hatun [ö. ?], kardeşi Hızır Paşa [ö. 1466] ve onun oğlu Mehmed Paşa [ö. 1498] eliyle gerçekleşen mimari üretim, Amasya, Tokat, Samsun, Havza, Vezirköprü ve yakınlarındaki İshakalanı Köyü, Ladik, Kavak, Niksar, İskilip, Tosya, Sonisa/Uluköy, Gümüş, İznik, Akhisar/Pamukova yerleşimlerine dağılmaktadır. Aile inşa ettirdikleri yapılar aracılığıyla özellikle Amasya çevresinin mimari bakımdan 'Osmanlılaşması'na katkıda bulundukları görülmektedir.

Yapıların anıtsal karakteri, ailenin olduğu kadar Osmanlı siyasi erkinin de prestijini temsil etmektedir. Aile bireyleri eliyle inşa edilen hayır yapılarının bakım-onarım-işletme giderlerini karşılamak üzere yine onlar tarafından inşa edilen ticari yapılarla birlikte iki yüze yakın köyün ailenin payına düşen [mâlikane] hissesi vakfedilmiştir. Geçici olarak ailenin tasarrufunda bulunan bu hisselerin vakfedilmesi, Osmanlı vakıf sisteminde yaygın bir uygulama olsa da, aile üyelerinin banilik motivasyonlarından birinin, geçici olan bu gelirin nesilden nesile aktarılacak kalıcı bir gelir olarak aileye bırakılması olduğunu düşündürmektedir. Vakfedilen çoğu köyün isimleri değiştiği için büyük bir kısmının yeri tespit edilememiştir. Ancak, vakfiye ve tahrir defterlerindeki kayıtlar eşliğinde, söz konusu köylerin [İznik ve Akhisar/Pamukova'daki birer mescid haricinde] yapıların dağıldığı bölge ile örtüştüğü görülmektedir.

Günümüz Amasya, Tokat, Samsun, Çorum ve Ordu il sınırları içinde bulunan köyler ve yapıların dağıldığı kentler ailenin muhtemel siyasi etkinlik alanını işaretlemektedir. Teknik ve üslupsal veriler eşliğinde, aile bireyleri eliyle 1429-1486 yılları arasında ortaya konulan mimarlık ürünlerinin bir mimari dil bütünlüğü teşkil etmediği ileri sürülebilir. Başka bir deyişle, Amasya ve çevresinde özelleşmiş, kendine has üsluba sahip olmuş bir 'Yörgüç Paşa Ailesi Mimarisi'nden söz etmek mümkün değildir. Ancak, on beşinci yüzyıl Türkiye mimarlığının en dikkate değer yerel banilerinden olan Yörgüç Paşa Ailesi'nin Bursa-Edirne-İstanbul ekseninde gelişen Osmanlı başkent mimari üslubunun Anadolu Selçuklu mimari geleneğinin halen etkisini devam ettirdiği Amasya çevresine taşınmasında rol oynadığı söylenebilir. Yapılarda görev alan mimar, usta ya da sanatçılara dair herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Mimari analoji ve çeşitli kaynaklar üzerinden yapılan çıkarımlar aracılığıyla, üretim sürecinde görev almış olabilecek muhtemel aktörlere ulaşılmıştır. Bu bakımdan üç farklı evreden söz edilebilir.

Yörgüç Paşa, Mustafa Bey ve Şahbula Hatun'un baniliğinde geçen ilk evrede [1429-1436] birbirine çok yakın kentlerde gerçekeleşen mimari üretim tek bir ekibin işi olmalıdır. Bu evreden günümüze ulaşan yapılardan özellikle Yörgüç Paşa İmareti ve Mustafa Bey İmareti'nin aynı yıllarda bölgede inşa edilen yapılar ile benzerliklerinden hareketle, bu dönemde Amasya çevresinde etkinlik gösteren Şamlı mimarlar Ebu Bekr, oğlu Ahmed ve bunlarla ilişkili bir ekip muhtemel aktörler olarak öne çıkar. Hızır Paşa'nın banilik dönemi [1460-1466 arası] için herhangi bir isim öne sürmek mümkün olmamıştır. Mehmed Paşa'nın banilik dönemi olan son evrede [1480-1498], kaynaklardan Amasyalı olduğu anlaşılan ve aynı yıllarda Amasya II. Bayezid ve Tokat Hatuniye Külliyelerini de inşa ettikleri düşünülen Yakubşah ve ekibinin muhtemel aktörler olduğu değerlendirilmiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat