Bu eserde, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'na ait Viyana mizah dergileri Figaro, Kikeriki, Der Floh, Die Bombe'de 1861-1876 yılları arasında Osmanlı Devleti'ne yönelik yayımlanan politik karikatürler tarihi kaynaklar çerçevesinde içerik analiz yöntemiyle değerlendirilmiştir. Kronolojik sıraya ve konu bütünlüğüne dikkat edilmiştir. Literatür taramaları yaparak benzer konulardaki araştırmalar incelenmiştir.
"Mizah, zekanın zekatıdır". Tek başına bu cümle bile bize mizahın ne kadar ciddi bir alan olduğunu ifade etmektedir. Mizah, dergiler yoluyla gelişir ve toplumsallaşır. Mizah dergileri, sadece "gülmek" için okunacak kaynaklar değildir. Yayınlandıkları ülkenin/bölgenin sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel ve sosyo-politik durumu ve yaklaşımı hakkında fikir veren önemli "sosyal tarih" kaynaklarıdır. Bu bağlamda gündelik hayata temas eden, ve onu kayıt altına alan kaynaklardır.
Kanaatimizce Türkiye'de "sosyal tarih" alanı, münferit olarak ciddi çabalar sarfeden, ömürlerini bu alana adeta vakfeden üstadlara rağmen halen hakettiği ilgiyi görmemektedir. Bu çalışmanın, bu alandaki yeni çalışmalara vesile olmasını dilerim.
- Hayati Şahin
Bu eserde, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'na ait Viyana mizah dergileri Figaro, Kikeriki, Der Floh, Die Bombe'de 1861-1876 yılları arasında Osmanlı Devleti'ne yönelik yayımlanan politik karikatürler tarihi kaynaklar çerçevesinde içerik analiz yöntemiyle değerlendirilmiştir. Kronolojik sıraya ve konu bütünlüğüne dikkat edilmiştir. Literatür taramaları yaparak benzer konulardaki araştırmalar incelenmiştir.
"Mizah, zekanın zekatıdır". Tek başına bu cümle bile bize mizahın ne kadar ciddi bir alan olduğunu ifade etmektedir. Mizah, dergiler yoluyla gelişir ve toplumsallaşır. Mizah dergileri, sadece "gülmek" için okunacak kaynaklar değildir. Yayınlandıkları ülkenin/bölgenin sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel ve sosyo-politik durumu ve yaklaşımı hakkında fikir veren önemli "sosyal tarih" kaynaklarıdır. Bu bağlamda gündelik hayata temas eden, ve onu kayıt altına alan kaynaklardır.
Kanaatimizce Türkiye'de "sosyal tarih" alanı, münferit olarak ciddi çabalar sarfeden, ömürlerini bu alana adeta vakfeden üstadlara rağmen halen hakettiği ilgiyi görmemektedir. Bu çalışmanın, bu alandaki yeni çalışmalara vesile olmasını dilerim.
- Hayati Şahin