Topluluklar içerisinde yaşama imkanı bulan insanın ihtiyaç duyduğu düzenin sağlanması ve belli bir sistematiğin oluşturularak kişi hak ve selahiyetlerin korunması adına teşkil edilen yapısal gerçeklik devlet iken, devlet/toplum hiyerarşisinde devletin saygınlığı, devamı ve aynı zamanda diğer devletler arasındaki uyumun sağlanması adına da yapı taşı demokrasi gerçeğidir. Demokraside temel değerler olan eşitlik, özgürlük, adalet, seçme/seçilme hakkı ve çoğunlukçu/çoğulcu yöntem ve anlayışında merkezinde insanın olması, uluslararası değerlerin korunması ve devamı adına da nirengi noktası olarak toplumların yapı taşı olan insanın kişisel hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlıdır. Bu bağlamda devlet ve demokrasi kavramları ihtiva ettiği gerçeklikler yönüyle neredeyse eş anlamlı kullanılan ve dilde peleseng haline gelen kavramlar olarak karşımıza çıkar.
Yaşamsal süreç içerisinde değişerek gelişen toplumsal yapı, birbirleriyle zorunlu bir etkileşimi ve yaşamsal gerçeklikler adına da sistemsel bir sürecin doğmasını sağlar. Bu durum kültürel etkileşimle beraber farklılıklarla bir arada yaşamanın sistematiğini kurarken, aynı zamanda ekonomik kazanımlar adına da para politikalarını kontrol eden bir sistematiğin kurulmasını zorunlu kılar. Bu şekliyle de doğuştan gelen fıtri yapısallıkla beraber sonradan oluşan etkileşimler adına devlet ve toplumsal yapı birlikteliği, temel değerler çevresinde örgülenmeyi mecbur kılar ki bu temel değerlerde demokrasi ve ihtiva ettiği gerçekliklerdir.