#smrgKİTABEVİ Yabancılaşma - 2013
Yayımcının Notu:Karl Marx'ın ''Yabancılaşma'' ile ilgili metinlerinden hazırlanan bu derleme Yabancılaşma adı ile Sol Yayınları tarafından basılmıştır.
Marx, Hegel'i nesneleşme ile yabancılaşmayı özdeşlediği ve insanın yabancılaşmasını onun bilincinin yabancılaşması olarak gördüğü için, Feuerbach'ı da, dinsel yabancılaşma birçok yabancılaşma biçiminden yalnızca biri olduğu için eleştirir. Marx'ın bu derlemede yeralan metinlerine giriş niteliğinde olmak üzere kısaca bir yabancılaşma tanımı yapmak gerekirse, yabancılaşma, insanı, kendi etkinliğinin ürünlerine, üretken etkinliğinin kendisine, içinde yaşadığı doğaya, kendine, kendi özsel doğasına, insanlığına, öteki insanlara yabancılaştıran eylemdir. Marx, yabancılaşmayı nesneleşmeden ayırdetmiş ve özgül toplumsal koşulların bir sonucu olarak (yani soyut bir insan durumu olmayarak) ele almıştır. İşçinin ürününe yabancılaşması yalnızca emeğinin bir nesne haline gelmesi, bir dışsal varoluş kazanması anlamına gelmez, ama onun dışında bağımsız olarak, ona yabancı bir şey olarak varolması ve onun karşısına bir güç olarak çıkması anlamına da gelir. Bu yüzden Marx'a göre, Hegel, emeğin yalnızca pozitif yanını görmekte, negatif yanını görmemektedir. "İşçi nesneye yaşamını koyar, ama o zaman yaşamı artık kendisinin değil, nesnenindir." "Emek us üretir — ama işçi için budalalık, aptallık üretir." Bu, tarihsel gelişmenin belirli bir aşamasının sonucu olarak böyledir. Yabancılaşma en yüksek biçimine kapitalizmde ulaşır, çünkü kapitalizm, emeğin, nesnel koşullarından kopuşunun doruğudur. İnsanın amacının üretim, üretimin amacının da servet olduğu bu modern dünya, bu nedenle, üretimin amacının her zaman insan olduğu antik anlayış karşısında, aşağılık ve bayağı bir durumda görünür. Ama öte yandan kapitalizm, insanlığın büyük çoğunluğunu mülksüzleştirerek ve zenginlik ve kültür dünyasıyla çelişkili hale getirerek, yabancılaşmanın ortadan kaldırılmasının pratik koşullarını da hazırlar.
Yayımcının Notu:Karl Marx'ın ''Yabancılaşma'' ile ilgili metinlerinden hazırlanan bu derleme Yabancılaşma adı ile Sol Yayınları tarafından basılmıştır.
Marx, Hegel'i nesneleşme ile yabancılaşmayı özdeşlediği ve insanın yabancılaşmasını onun bilincinin yabancılaşması olarak gördüğü için, Feuerbach'ı da, dinsel yabancılaşma birçok yabancılaşma biçiminden yalnızca biri olduğu için eleştirir. Marx'ın bu derlemede yeralan metinlerine giriş niteliğinde olmak üzere kısaca bir yabancılaşma tanımı yapmak gerekirse, yabancılaşma, insanı, kendi etkinliğinin ürünlerine, üretken etkinliğinin kendisine, içinde yaşadığı doğaya, kendine, kendi özsel doğasına, insanlığına, öteki insanlara yabancılaştıran eylemdir. Marx, yabancılaşmayı nesneleşmeden ayırdetmiş ve özgül toplumsal koşulların bir sonucu olarak (yani soyut bir insan durumu olmayarak) ele almıştır. İşçinin ürününe yabancılaşması yalnızca emeğinin bir nesne haline gelmesi, bir dışsal varoluş kazanması anlamına gelmez, ama onun dışında bağımsız olarak, ona yabancı bir şey olarak varolması ve onun karşısına bir güç olarak çıkması anlamına da gelir. Bu yüzden Marx'a göre, Hegel, emeğin yalnızca pozitif yanını görmekte, negatif yanını görmemektedir. "İşçi nesneye yaşamını koyar, ama o zaman yaşamı artık kendisinin değil, nesnenindir." "Emek us üretir — ama işçi için budalalık, aptallık üretir." Bu, tarihsel gelişmenin belirli bir aşamasının sonucu olarak böyledir. Yabancılaşma en yüksek biçimine kapitalizmde ulaşır, çünkü kapitalizm, emeğin, nesnel koşullarından kopuşunun doruğudur. İnsanın amacının üretim, üretimin amacının da servet olduğu bu modern dünya, bu nedenle, üretimin amacının her zaman insan olduğu antik anlayış karşısında, aşağılık ve bayağı bir durumda görünür. Ama öte yandan kapitalizm, insanlığın büyük çoğunluğunu mülksüzleştirerek ve zenginlik ve kültür dünyasıyla çelişkili hale getirerek, yabancılaşmanın ortadan kaldırılmasının pratik koşullarını da hazırlar.