İngiltere'nin en başarılı yazarları arasında gösterilen Jonathan Coe, Yağmurdan Önce'nin mükemmel kurgusuyla, yine oldukça farklı, sürükleyici ve bir o kadar da dokunaklı ama müthiş bir sonla düşündürtüyor tüm bu soruları okuyucularına.
Gözleri görmeyen Imogen'in gerçek hayat hikâyesini, Rosamond teyzeyi aracı yaparak on dokuz fotoğraf karesi ve bir yağlıboya portrenin tüm nostaljisi ve hissettirdiklerini kasetlere kaydediyor; hem de yaşananlardan hiçbir şey çalmadan, atlamadan, olduğu gibi, kendi halinde... Güçlü betimlemeler ve karakterlerle siz de tüm resimleri görmüş kadar olacak, hikâyelerin içindeymiş ve o karelerin her birinde siz de varmışsınız gibi yaşayacaksınız...Belki de zaten oradaydınız. (Arka kapaktan)
İngiltere'nin en başarılı yazarları arasında gösterilen Jonathan Coe, Yağmurdan Önce'nin mükemmel kurgusuyla, yine oldukça farklı, sürükleyici ve bir o kadar da dokunaklı ama müthiş bir sonla düşündürtüyor tüm bu soruları okuyucularına.
Gözleri görmeyen Imogen'in gerçek hayat hikâyesini, Rosamond teyzeyi aracı yaparak on dokuz fotoğraf karesi ve bir yağlıboya portrenin tüm nostaljisi ve hissettirdiklerini kasetlere kaydediyor; hem de yaşananlardan hiçbir şey çalmadan, atlamadan, olduğu gibi, kendi halinde... Güçlü betimlemeler ve karakterlerle siz de tüm resimleri görmüş kadar olacak, hikâyelerin içindeymiş ve o karelerin her birinde siz de varmışsınız gibi yaşayacaksınız...Belki de zaten oradaydınız. (Arka kapaktan)