İran Türkiye'nin doğusunda yer alan, tarihinde ve kültüründe Türkiye ile buluştuğu ortak noktaların izlerini kolaylıkla sürebileceğimiz yakın bir ülke. Ancak dikkat çekici olan nokta, 1979 yılında gerçekleşen rejim değişikliğinden sonra sadece coğrafi yakınlıkla sınırlı kalmayan bu yakınlığın Türkiye'de hiçbir biçimde öne çıkartılmaması. İran'a bakış(lar)ın çeşitli tezahürlerini basından ve kitaplardan izleyebiliyoruz. Elinizdeki kitapta yakın ve yabancı komşunun yaşamına ilişkin kimi göstergeler denemesel ve içtenlikli bir biçimde ayrıntılı olarak anlatılıyor.
Cihan Aktaş, bugünkü İran'a dair her türden dışarlıklı değerlendirmeden uzak biçimde yakın yabancının çeşitli hallerini anlamaya dönük alternatif bir İran anlatısı sunuyor. Önemli düşünürlerin, tartışmaların, olayların, kültürel eğilimlerin ve siyasi gelişmelerin benzersiz bir analizini yapan Aktaş'ın yazıları devrim öncesinden bugüne kadar uzanan bir zaman aralığında geziniyor. Aktaş, kendi deneyim ve tanıklıklarının yanı sıra ülkenin başlıca yazar ve düşünürlerinin görüşlerine de yer vererek, İran'ın tarihsel ve kültürel kimliğini; bu farklılığın köklerini, gelişimini, etkileşimlerini, İran'ın 1979'dan günümüze geçirdiği büyük serüveni araştırıyor.
İran aklımızda oluşturulan imgelerden oldukça farklı, hakkında çok az şey bildiğimiz, ama tanıdığımızda biraz da kendimizi tanımamızı sağlayacak bir İslam ülkesi... Bu kitapta yer alan yazıların İran'ın Türkiye'ye ne kadar yakın, ne kadar uzak olduğu konusunda önemli katkılar sağladığını düşünüyoruz. (Arka kapaktan)