#smrgKİTABEVİ Yalnızlığa Methiye - 2024
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Edebiyat/ Öykü
ISBN-10:
6254087400
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
12x20
Sayfa Sayısı:
200
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Holmen
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
100,50
Havale/EFT ile:
97,49
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199234660
621600
https://www.simurgkitabevi.com/yalnizliga-methiye-2024
Yalnızlığa Methiye - 2024 #smrgKİTABEVİ
100.50
Yalnız hissetmek? Öylesine yabancı, öylesine uzaktı ki bu duygu kendisinden... Hatta o, bu yalnızlık duygusunu hiç hissetmemişti. Evet doğruydu, tek başına yaşıyordu ama o kelimenin ifade ettiği anlamda hiç yalnız hissetmemişti kendisini... İşte o yüzden bu söz aklına takılıp kalmış, adamın hüzün dolu, acıyan bakışlarına hayretler içinde, soran gözlerle bakmıştı... Öyle ya, yalnızlık başka şeydi, tek başına yaşamak bambaşka bir şey. Her tek başına yaşayan yalnız değildi ki... Hem insan kalabalıklar içinde de yalnız, yapayalnız hissedebilirdi kendini...
Kim demişti o lafı? Ya da demiş miydi acaba? Hani En az yalnız olduğum zaman, tek başıma olduğum zamandır," diye bir cümleydi. S¸öyle bir düşündü; evet, hatırlamıştı, Jean Jacques Rousseau'nun sözüydü. O da aynen böyle hissediyordu, yalanı yok! Tıpatıp böyleydi işte; en az yalnız hissettiğim zaman, yalnız olduğum zamandır, diye düşündü.
Sonra ünlü Yunan masalcısı Ezop'u hatırladı. Bir şakacı gülümseme belirdi dudaklarında. Günlerden bir gün Ezop evinde çalışırken, bir köylü girmiş içeri. Onun, kitapları üzerine eğilmiş çalıştığını görünce "Böyle yapayalnız nasıl oturuyorsun?" diye sormuş köylü. Ezop 'Yalnız değilim ki!' demiş. 'Yalnız olduğumu, ancak sen içeri girdiğinden beri hissetmeye başladım..."'
Kim demişti o lafı? Ya da demiş miydi acaba? Hani En az yalnız olduğum zaman, tek başıma olduğum zamandır," diye bir cümleydi. S¸öyle bir düşündü; evet, hatırlamıştı, Jean Jacques Rousseau'nun sözüydü. O da aynen böyle hissediyordu, yalanı yok! Tıpatıp böyleydi işte; en az yalnız hissettiğim zaman, yalnız olduğum zamandır, diye düşündü.
Sonra ünlü Yunan masalcısı Ezop'u hatırladı. Bir şakacı gülümseme belirdi dudaklarında. Günlerden bir gün Ezop evinde çalışırken, bir köylü girmiş içeri. Onun, kitapları üzerine eğilmiş çalıştığını görünce "Böyle yapayalnız nasıl oturuyorsun?" diye sormuş köylü. Ezop 'Yalnız değilim ki!' demiş. 'Yalnız olduğumu, ancak sen içeri girdiğinden beri hissetmeye başladım..."'
Yalnız hissetmek? Öylesine yabancı, öylesine uzaktı ki bu duygu kendisinden... Hatta o, bu yalnızlık duygusunu hiç hissetmemişti. Evet doğruydu, tek başına yaşıyordu ama o kelimenin ifade ettiği anlamda hiç yalnız hissetmemişti kendisini... İşte o yüzden bu söz aklına takılıp kalmış, adamın hüzün dolu, acıyan bakışlarına hayretler içinde, soran gözlerle bakmıştı... Öyle ya, yalnızlık başka şeydi, tek başına yaşamak bambaşka bir şey. Her tek başına yaşayan yalnız değildi ki... Hem insan kalabalıklar içinde de yalnız, yapayalnız hissedebilirdi kendini...
Kim demişti o lafı? Ya da demiş miydi acaba? Hani En az yalnız olduğum zaman, tek başıma olduğum zamandır," diye bir cümleydi. S¸öyle bir düşündü; evet, hatırlamıştı, Jean Jacques Rousseau'nun sözüydü. O da aynen böyle hissediyordu, yalanı yok! Tıpatıp böyleydi işte; en az yalnız hissettiğim zaman, yalnız olduğum zamandır, diye düşündü.
Sonra ünlü Yunan masalcısı Ezop'u hatırladı. Bir şakacı gülümseme belirdi dudaklarında. Günlerden bir gün Ezop evinde çalışırken, bir köylü girmiş içeri. Onun, kitapları üzerine eğilmiş çalıştığını görünce "Böyle yapayalnız nasıl oturuyorsun?" diye sormuş köylü. Ezop 'Yalnız değilim ki!' demiş. 'Yalnız olduğumu, ancak sen içeri girdiğinden beri hissetmeye başladım..."'
Kim demişti o lafı? Ya da demiş miydi acaba? Hani En az yalnız olduğum zaman, tek başıma olduğum zamandır," diye bir cümleydi. S¸öyle bir düşündü; evet, hatırlamıştı, Jean Jacques Rousseau'nun sözüydü. O da aynen böyle hissediyordu, yalanı yok! Tıpatıp böyleydi işte; en az yalnız hissettiğim zaman, yalnız olduğum zamandır, diye düşündü.
Sonra ünlü Yunan masalcısı Ezop'u hatırladı. Bir şakacı gülümseme belirdi dudaklarında. Günlerden bir gün Ezop evinde çalışırken, bir köylü girmiş içeri. Onun, kitapları üzerine eğilmiş çalıştığını görünce "Böyle yapayalnız nasıl oturuyorsun?" diye sormuş köylü. Ezop 'Yalnız değilim ki!' demiş. 'Yalnız olduğumu, ancak sen içeri girdiğinden beri hissetmeye başladım..."'
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.