#smrgKİTABEVİ Yanya Sancağı İdari Yapı ve Yerleşim Birimleri (1867 - 1913) - 2021

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Korz Yayıncılık Basım
Dizi Adı:
IV/A-2-2.12. Dizi - Sayı: 27
ISBN-10:
9751748928
Kargoya Teslim Süresi:
7&15
Stok Kodu:
1199203010
Boyut:
16x23
Sayfa Sayısı:
xv, 338 s. : resim (renkli), harita, tablo
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Ivory Kağıt
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
79,20
Bu üründen 1 adet satın alınmıştır.
1199203010
589217
Yanya Sancağı İdari Yapı ve Yerleşim Birimleri (1867 - 1913) -        2021
Yanya Sancağı İdari Yapı ve Yerleşim Birimleri (1867 - 1913) - 2021 #smrgKİTABEVİ
79.20
Yanya, Osmanlı Devleti hakimiyetinde sancak merkezi olarak idarî yapı içerisinde bulunan bir şehirdir. Bu konumunu 1867 yılında vilayet idaresinin tesis edilmesi ardından korumuş ve kendi ismiyle anılan vilayetin merkezi olmuştur. Bu sebepten Osmanlı idaresi sırasında coğrafi sınırları ifade etmek üzere kullanılan Arnavutluk'un güneyinin Yanya merkezli olacak şekilde yönetildiği söylenebilir. Güney Arnavutluk, Epir ve Toskalık denilen bu coğrafya üzerinde yaşayan ahalinin asırlar boyunca görülen istila ve işgallerden etkilenerek şekillendiği görülmektedir. Bölgede beşinci yüzyıldan itibaren görülen Türk tesiri Osmanlı Devleti ile sürmüştür. Bununla birlikte Ulahların ve Sırpların da bölgede etkileri bulunmaktadır.

Güney Arnavutluk'un büyük bir kısmında hak iddiasında bulunan Greklerin ise bölgedeki varlığı genellikle kıyılardaki ticari koloniler ile sınırlıdır. Ancak Greklerin bu konumu Osmanlı idaresi sırasında ve özellikle Yunan Bağımsızlığı ardından giderek artan bir nitelik kazanmıştır. Millet sistemi gereğince Ortodoks mezhebine mensub olanların Osmanlı yetkililerince resmi olarak Rum kabul edilmesi de bu süreci hızlandırmıştır. Böylece mezhepleri sebebiyle Arnavut, Ulah ve Çingenelerin Rum olarak kabul edildiği durum Yunanistan'ın bölgedeki hak taleplerinin demografik gerekçesi olmuştur.

Osmanlı Devleti ise Güney Arnavutluk'un merkezi bulunan Yanya vilayetinin bu konumunun farkında olarak idarî süreçlerde gerekli tedbirleri almıştır. Vilayetin merkezi bulunan Yanya sancağının idaresi ise bu anlamda hassas bir şekilde yürütülmeye çalışılmıştır. Bunda sancak dâhilindeki gayrimüslim nüfusun ve bu nüfusun Yunanistan ile olan münasebetleri ise belirleyici olmuştur. Yanya sancağının idarî sınırlarının belirlenmesinden memurların görevlendirilmesine ve seçimlerin tatbikinde bu duruma dikkat edilmiştir. Sancak dahilinde idarî bakımdan gözetilen bu özelliklerin yanında yerleşim birimlerindeki Osmanlı tesiri dikkat çekmektedir.

Bu açıdan Osmanlı idaresi boyunca özellikle kasaba ve şehir ölçeğindeki yerleşim birimlerinde Türk kültürünün etkisi tespit edilebilmektedir. Mimari özellikleri ile birlikte kasaba ve şehirlerdeki yer adlarında bu açıkça görülmektedir. Kırsal yerleşim birimlerinde ise bu ilişkinin zayıflayarak Grek kültürü lehine geliştiği söylenebilir. Bu açıdan Yanya sancağı kırsalda Rum tesirinin arttığı, idarî merkezlerin bulunduğu kasaba ve şehirlerde ise Türk kültürünün baskın olduğu idarî bir dağılım sergilemektedir. Bu nedenle konunun ortaya konulması için Osmanlı Devleti'ne ait kaynakların çağdaş inceleme eserler ve seyahatnameler ile birlikte değerlendirilmesine çalışılmıştır.

Yanya, Osmanlı Devleti hakimiyetinde sancak merkezi olarak idarî yapı içerisinde bulunan bir şehirdir. Bu konumunu 1867 yılında vilayet idaresinin tesis edilmesi ardından korumuş ve kendi ismiyle anılan vilayetin merkezi olmuştur. Bu sebepten Osmanlı idaresi sırasında coğrafi sınırları ifade etmek üzere kullanılan Arnavutluk'un güneyinin Yanya merkezli olacak şekilde yönetildiği söylenebilir. Güney Arnavutluk, Epir ve Toskalık denilen bu coğrafya üzerinde yaşayan ahalinin asırlar boyunca görülen istila ve işgallerden etkilenerek şekillendiği görülmektedir. Bölgede beşinci yüzyıldan itibaren görülen Türk tesiri Osmanlı Devleti ile sürmüştür. Bununla birlikte Ulahların ve Sırpların da bölgede etkileri bulunmaktadır.

Güney Arnavutluk'un büyük bir kısmında hak iddiasında bulunan Greklerin ise bölgedeki varlığı genellikle kıyılardaki ticari koloniler ile sınırlıdır. Ancak Greklerin bu konumu Osmanlı idaresi sırasında ve özellikle Yunan Bağımsızlığı ardından giderek artan bir nitelik kazanmıştır. Millet sistemi gereğince Ortodoks mezhebine mensub olanların Osmanlı yetkililerince resmi olarak Rum kabul edilmesi de bu süreci hızlandırmıştır. Böylece mezhepleri sebebiyle Arnavut, Ulah ve Çingenelerin Rum olarak kabul edildiği durum Yunanistan'ın bölgedeki hak taleplerinin demografik gerekçesi olmuştur.

Osmanlı Devleti ise Güney Arnavutluk'un merkezi bulunan Yanya vilayetinin bu konumunun farkında olarak idarî süreçlerde gerekli tedbirleri almıştır. Vilayetin merkezi bulunan Yanya sancağının idaresi ise bu anlamda hassas bir şekilde yürütülmeye çalışılmıştır. Bunda sancak dâhilindeki gayrimüslim nüfusun ve bu nüfusun Yunanistan ile olan münasebetleri ise belirleyici olmuştur. Yanya sancağının idarî sınırlarının belirlenmesinden memurların görevlendirilmesine ve seçimlerin tatbikinde bu duruma dikkat edilmiştir. Sancak dahilinde idarî bakımdan gözetilen bu özelliklerin yanında yerleşim birimlerindeki Osmanlı tesiri dikkat çekmektedir.

Bu açıdan Osmanlı idaresi boyunca özellikle kasaba ve şehir ölçeğindeki yerleşim birimlerinde Türk kültürünün etkisi tespit edilebilmektedir. Mimari özellikleri ile birlikte kasaba ve şehirlerdeki yer adlarında bu açıkça görülmektedir. Kırsal yerleşim birimlerinde ise bu ilişkinin zayıflayarak Grek kültürü lehine geliştiği söylenebilir. Bu açıdan Yanya sancağı kırsalda Rum tesirinin arttığı, idarî merkezlerin bulunduğu kasaba ve şehirlerde ise Türk kültürünün baskın olduğu idarî bir dağılım sergilemektedir. Bu nedenle konunun ortaya konulması için Osmanlı Devleti'ne ait kaynakların çağdaş inceleme eserler ve seyahatnameler ile birlikte değerlendirilmesine çalışılmıştır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat