#smrgKİTABEVİ Yaralı Kadın : Baba Kız İlişkisinin Yaralarını Sarmak - 2024
“Küçük bir kızken babamı çok severdim. Sıcacıktı, sevgi doluydu ve benim en iyi oyun arkadaşımdı.
Ama sonra, babam değişmeye başladı…
Onu seviyordum. Onun için acı çekiyordum. Ondan utanıyordum. Bir an nasıl bu kadar harika ve hemen ardından bir o kadar korkunç olabildiğini anlayamıyordum.”
Jungcu bir analist olan Linda Schierse Leonard'a göre bir baba kendi psikolojik gelişiminde yara aldığında, kızına ihtiyaç duyduğu bakımı ve rehberliği veremez. Bu durumdaki kız çocuklarının birçoğu, babalarıyla zedelenmiş ilişkiler geliştirip bu yarayı miras alırlar. Aynı zamanda kültürel olarak kadını değersizleştirerek kötü bir baba işlevi gören ataerkil toplum da kadınları yaralamış olabilir. Her iki durumda da öz imajları, kadın kimlikleri, profesyonel ve sosyal ilişkileri ve kendilerini ifade etme becerileri zarar görür.
Leonard bu kitapta, kendi yaşamından ve danışanlarıyla yaptığı çalışmalardan örnekler vererek ve rüyalar, masallar, mitler, filmler ve edebiyattan yararlanarak kültürümüzde hem erkeklerin hem de kadınların taşıdığı ruh yarasını ortaya çıkarıyor. Baba-kız yarasını anlayarak ve bunu psikolojik olarak dönüştürmeye çalışarak erkeklerle kadınlar ve babalarla kızları arasında verimli, şefkatli bir ilişki kurmanın mümkün olduğunu gösteriyor.
“Küçük bir kızken babamı çok severdim. Sıcacıktı, sevgi doluydu ve benim en iyi oyun arkadaşımdı.
Ama sonra, babam değişmeye başladı…
Onu seviyordum. Onun için acı çekiyordum. Ondan utanıyordum. Bir an nasıl bu kadar harika ve hemen ardından bir o kadar korkunç olabildiğini anlayamıyordum.”
Jungcu bir analist olan Linda Schierse Leonard'a göre bir baba kendi psikolojik gelişiminde yara aldığında, kızına ihtiyaç duyduğu bakımı ve rehberliği veremez. Bu durumdaki kız çocuklarının birçoğu, babalarıyla zedelenmiş ilişkiler geliştirip bu yarayı miras alırlar. Aynı zamanda kültürel olarak kadını değersizleştirerek kötü bir baba işlevi gören ataerkil toplum da kadınları yaralamış olabilir. Her iki durumda da öz imajları, kadın kimlikleri, profesyonel ve sosyal ilişkileri ve kendilerini ifade etme becerileri zarar görür.
Leonard bu kitapta, kendi yaşamından ve danışanlarıyla yaptığı çalışmalardan örnekler vererek ve rüyalar, masallar, mitler, filmler ve edebiyattan yararlanarak kültürümüzde hem erkeklerin hem de kadınların taşıdığı ruh yarasını ortaya çıkarıyor. Baba-kız yarasını anlayarak ve bunu psikolojik olarak dönüştürmeye çalışarak erkeklerle kadınlar ve babalarla kızları arasında verimli, şefkatli bir ilişki kurmanın mümkün olduğunu gösteriyor.