#smrgKİTABEVİ Yarın Endişesi - 2020

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Yayın Yönetmeni:
Karaca Ofset
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9789755339399
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199080655
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
175
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
127,50
Havale/EFT ile: 123,68
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199080655
466533
Yarın Endişesi -        2020
Yarın Endişesi - 2020 #smrgKİTABEVİ
127.50
Bugünün dünyasında şiddet, kan, ölüm, terör, yoksulluk yoğun biçimde yaşanmakta; buna ek olarak da temsili liberal demokrasinin küresel ölçekte bir çöküşü gözlemlenmektedir. Temsili liberal demokrasilerde önlenemez bir otoriterleşmenin yükselişi popülizm sözcüğüyle ifade edilmekte... Bu otoriterleşme kuşkusuz, gelişmiş ve köklü demokrasilerde diğerlerine göre daha yumuşak bir çerçevede yükselmektedir. Ama en gelişmiş ve köklü demokrasilerde de şu ya da bu ölçekte otoriterleşme gözlenebilmektedir. Temsili demokrasinin bu krizi birçok çevrede “Faşizm geri mi dönüyor?” sorusunun sorulmasına yol açmıştır. Demokrasinin krizi yapısal bir sorun olarak ele alınacaksa çözümlemeye, bir dünya sistemi olarak kapitalizmin kendini yeniden üretmesinden, krizden ve neo-liberal ideolojinin süren ağır hegemonyasından başlamanın daha tutarlı olacağı ileri sürülebilir. Popülizm ya da siyasi rejimlerin otoriterleşmesi 1930'ların faşizminin yükselmesine benzememektedir. Seçimler yapılmakta, genel oy ilkesi işlemekte, seçmenin önünde birden fazla seçenek bulunmaktadır. Demokrasinin krizi, insan hakları ve hukuk devleti ya da hukukun üstünlüğüyle ilgili anlayış ve uygulamalarda ortaya çıkmaktadır. Sözü edilen ve hemen hemen her ülkede kendini gösteren gerileme, siyasal yaşam ve düzeni de kapsayan bir dünya sistemi krizinin yaşandığını göstermektedir.
Bugünün dünyasında şiddet, kan, ölüm, terör, yoksulluk yoğun biçimde yaşanmakta; buna ek olarak da temsili liberal demokrasinin küresel ölçekte bir çöküşü gözlemlenmektedir. Temsili liberal demokrasilerde önlenemez bir otoriterleşmenin yükselişi popülizm sözcüğüyle ifade edilmekte... Bu otoriterleşme kuşkusuz, gelişmiş ve köklü demokrasilerde diğerlerine göre daha yumuşak bir çerçevede yükselmektedir. Ama en gelişmiş ve köklü demokrasilerde de şu ya da bu ölçekte otoriterleşme gözlenebilmektedir. Temsili demokrasinin bu krizi birçok çevrede “Faşizm geri mi dönüyor?” sorusunun sorulmasına yol açmıştır. Demokrasinin krizi yapısal bir sorun olarak ele alınacaksa çözümlemeye, bir dünya sistemi olarak kapitalizmin kendini yeniden üretmesinden, krizden ve neo-liberal ideolojinin süren ağır hegemonyasından başlamanın daha tutarlı olacağı ileri sürülebilir. Popülizm ya da siyasi rejimlerin otoriterleşmesi 1930'ların faşizminin yükselmesine benzememektedir. Seçimler yapılmakta, genel oy ilkesi işlemekte, seçmenin önünde birden fazla seçenek bulunmaktadır. Demokrasinin krizi, insan hakları ve hukuk devleti ya da hukukun üstünlüğüyle ilgili anlayış ve uygulamalarda ortaya çıkmaktadır. Sözü edilen ve hemen hemen her ülkede kendini gösteren gerileme, siyasal yaşam ve düzeni de kapsayan bir dünya sistemi krizinin yaşandığını göstermektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat