#smrgKİTABEVİ Yaşama Uğraşı (Günlükler 1935 - 1950) -
Bu nöbetler gerçek anlamda acı değil, bize gerçek acının süresini, sıkıcı ve bıktırıcı sonsuzluğunu duyuran sinirsel canlılık anlarıdır. Acı çeken kimse her zaman daha sonraki ve ondan sonraki nöbetin bekleyişi içindedir. O an, acının onu beklemekten yeğ tutabileceği sırada gelir. O an, insanın boş yere zamanın akışı kesmek için, bir şey olduğunu hissetmek için, bu hayvanca acının sonsuz etkisini bir an için bozma amacıyla haykırması gelir - bu haykırış acıyı daha da korkunçlaştırsa bile.
Ara sıra, ölümün ve cehennemin de böyle zaman ve sonsuzluk içinde değişmeden, anlara bölünmeden, bir daha hiç ölmeyecek bir gövdede akan kan gibi durmadan akan bir acı olduğu kuşkusuna kapılır insan.
Ah! Şu kayıtsızlığın gücü! Budur taşlara milyonlarca yıl değişmeden dayanabilme olanağı veren.
Bu nöbetler gerçek anlamda acı değil, bize gerçek acının süresini, sıkıcı ve bıktırıcı sonsuzluğunu duyuran sinirsel canlılık anlarıdır. Acı çeken kimse her zaman daha sonraki ve ondan sonraki nöbetin bekleyişi içindedir. O an, acının onu beklemekten yeğ tutabileceği sırada gelir. O an, insanın boş yere zamanın akışı kesmek için, bir şey olduğunu hissetmek için, bu hayvanca acının sonsuz etkisini bir an için bozma amacıyla haykırması gelir - bu haykırış acıyı daha da korkunçlaştırsa bile.
Ara sıra, ölümün ve cehennemin de böyle zaman ve sonsuzluk içinde değişmeden, anlara bölünmeden, bir daha hiç ölmeyecek bir gövdede akan kan gibi durmadan akan bir acı olduğu kuşkusuna kapılır insan.
Ah! Şu kayıtsızlığın gücü! Budur taşlara milyonlarca yıl değişmeden dayanabilme olanağı veren.