Yavaşlık felsefesi, hızlanmış varlıklar ve olaylar arasında yavaşlamanın olanakları üzerine düşünmenin bir yoludur. Bireyin ruhsal, bedensel dinginliğini sağlamanın yanında, daralan bir gezegende diğer canlılara yer açmak için durmayı bilmektir. Modern düşüncenin, sanatın önerdiği gibi trajik, romantik veya avangard öznenin dolaysız fiillerine ara verip, dolaylı eylemlerin imkânlarını araştırmaktır. Yavaşlığın öznesi, hızlanmasına sebep olan etkenlerle ilişkisini yeniden düzenlemeye çalışır. Yavaşlık, yeniden terbiye edilen, yönü ve meyli değiştirilen bir iradenin üretimidir.
Özgür Taburoğlu, metin içerisinde dayanaksız bir şekilde “yavaşlayın” demiyor. Bizlere ivme kazandıran, hızlandıran ve yavaşlamayı zorlaştıran etkileri anlamaya çalışıyor. Süratli özneler olmaya zorlayan yapıları, söylemleri, düşünceleri ayırt ediyor. Bir yandan da başka varlıklarla karşılaştığımız, içine girince yavaşladığımız aralıklar üzerine düşünüyor. Khôra ve Tao gibi aralıkların derin benzerlik ve farklarını tasvir ediyor. Ara yerler ve zamanlarla kurduğumuz ilişkiye göre hızlanmanın ve yavaşlamanın türlü biçimlerini tanımlıyor. Yeryüzüyle, kendimizle ve diğer canlılarla ilişkilerimizi bozan süratlere çıkmamızın sebeplerini araştırıyor. Üstelik sadece egemen yapıların değil, eleştirel görünen düşüncelerin, zarif edebiyat ve sanat eserlerinin de hızlanmaya neden olabileceğini anlatıyor.