Aralık 1915... Büyük yazar Henry James ölüm döşeğindedir ve çevresine, çoğu kendi şahsi meselelerinden ötürü orada bulunan pek çok akraba ve hizmetkâr toplanmıştır. Sonra romanın akışı içinde, 1880'li yıllara, Henry'nin "orta yaşları"nı sürmekte olduğu zaman dilimine gidiyoruz. O yıllarda Henry, ressam ve Punch çizeri sevimli George Du Maurier'yle samimi arkadaştır ve Amerikalı yazar Constance Fenimore Woolson'la yakın ama platonik bir ilişki yaşamaktadır. Öte yandan, kitaplarının satışındaki düşüşten dolayı ciddi bir endişe içindedir ve gerek şöhretin gerek servetin kapılarını bir oyun yazarı olarak aralamaya karar verir. Tam da o sıralarda, görme sorunları başlayan George Du Maurier, resimden yazıya geçmeye karar verir ve bir roman yazmaya başlar. Her iki adam için de sonuçlar şaşırtıcı, ironik, komik ve trajiktir. Du Maurier'nin Trilby'si, yazarının kendisini de hayretler içinde bırakarak, asrın en çok satan kitabı olurken, Henry onu ya göklere çıkaracak ya da batıracak olan oyunu Guy Domville'in ilk gecesini endişeyle beklemektedir. David Lodge'un hayalini kurduğu gibi, seyirciler "Yazar! Yazar!" diye salonu inletip Henry'yi sahneye çağıracak mıdır acaba?
Bazıları zaten ünlü birer simayken, bazıları unutulmuşluktan kurtarılıp yaşama döndürülen karakterlerle dolu Yazar, Yazar birçok bakımdan bugünün sanat, toplumsal ilişkiler ve pazarlamadan oluşan kültürel ortamının habercisi olduğunu söyleyebileceğimiz Victoria İngiltere'sindeki edebiyat ve tiyatro yaşamının büyüleyici bir panoramasını sunuyor bize. Ama asıl olarak "yazarlık" hakkında bir roman bu; kalemiyle yaşayanların saplantıları, umutları, hayalleri, zaferleri ve hayal kırıklıkları hakkında. Olayların merkezindeyse bir yazar, Henry James ve onun, gönül gözünden anlatılan eşsiz hikâyesi yer alıyor. (Tanıtım Bülteninden)
Aralık 1915... Büyük yazar Henry James ölüm döşeğindedir ve çevresine, çoğu kendi şahsi meselelerinden ötürü orada bulunan pek çok akraba ve hizmetkâr toplanmıştır. Sonra romanın akışı içinde, 1880'li yıllara, Henry'nin "orta yaşları"nı sürmekte olduğu zaman dilimine gidiyoruz. O yıllarda Henry, ressam ve Punch çizeri sevimli George Du Maurier'yle samimi arkadaştır ve Amerikalı yazar Constance Fenimore Woolson'la yakın ama platonik bir ilişki yaşamaktadır. Öte yandan, kitaplarının satışındaki düşüşten dolayı ciddi bir endişe içindedir ve gerek şöhretin gerek servetin kapılarını bir oyun yazarı olarak aralamaya karar verir. Tam da o sıralarda, görme sorunları başlayan George Du Maurier, resimden yazıya geçmeye karar verir ve bir roman yazmaya başlar. Her iki adam için de sonuçlar şaşırtıcı, ironik, komik ve trajiktir. Du Maurier'nin Trilby'si, yazarının kendisini de hayretler içinde bırakarak, asrın en çok satan kitabı olurken, Henry onu ya göklere çıkaracak ya da batıracak olan oyunu Guy Domville'in ilk gecesini endişeyle beklemektedir. David Lodge'un hayalini kurduğu gibi, seyirciler "Yazar! Yazar!" diye salonu inletip Henry'yi sahneye çağıracak mıdır acaba?
Bazıları zaten ünlü birer simayken, bazıları unutulmuşluktan kurtarılıp yaşama döndürülen karakterlerle dolu Yazar, Yazar birçok bakımdan bugünün sanat, toplumsal ilişkiler ve pazarlamadan oluşan kültürel ortamının habercisi olduğunu söyleyebileceğimiz Victoria İngiltere'sindeki edebiyat ve tiyatro yaşamının büyüleyici bir panoramasını sunuyor bize. Ama asıl olarak "yazarlık" hakkında bir roman bu; kalemiyle yaşayanların saplantıları, umutları, hayalleri, zaferleri ve hayal kırıklıkları hakkında. Olayların merkezindeyse bir yazar, Henry James ve onun, gönül gözünden anlatılan eşsiz hikâyesi yer alıyor. (Tanıtım Bülteninden)