1935 Diyarbakır doğumlu. Ziya Gökalp Lisesi'ni Diyarbakır'da bitiren Remzi İnanç bir süre Ankara Hukuk Fakültesi'ne devam etti. Memurluk ve serbest gazetecilik yaptı. Nevşehir Göreme‘de iki dönem yedek subay öğretmen olarak görev yaptı.
Türk Kültür Dernekleri Genel Merkezi'nde, Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu ve Türk Dil Kurumu'nda çalıştı. Toplum ve Memleket yayın evlerini kurdu. Değişik türlerde pek çok kitap yayımladı. Kimi kitaplarından ötürü Türk Ceza Yasasının 142. Maddesini ihlalden 18 ay ağır hapis ve 6 ay sürgün cezasına çarptırıldı.
2003 yılında yayın ve kitabevi yaşamına son verdi. Adle- Şey öykü kitapları, “Gün Gördüm Günler Gördüm”, “Kar Altında Güller Var”, “Ortak Belleğimizdir Dostlar” anı- portre kitaplarının yazarı Remzi İnanç güzel Türkçesi, zengin birikimi, sıcak ve akıcı anlatımıyla zevkle okunuyor.
“Yazmak anımsamaktır” bir ünlüler geçidi olduğu kadar bu ustalara omuz veren onların yanında, öldükten sonra da arkasında duran güzel yüreklere de bir saygı duruşu aynı zamanda. Aziz Nesin'den tutun da Orhan Veli, Özcan Yalım, Dinçer Sezgin, Erdinç Salman, Doğan Öz, Metin Altıok, Bülent Habora, M.Sunullah Arısoy, Şükran Arısoy, Aclan Sayılgan, Münire Dıranas, Ahmet Muhip Dıranas ve adaşı A.Remzi İnanç gibi kişilerle değişik zamanlarda karşılaşmaları ilginç anılarıyla ilgili çok şey öğreniyoruz. Zafer Çarşısındaki kitabevi yazar, çizer düşünür, sanatçı dostun uğrak yeri olunca anılar birikiyor. Yine Aziz Nesin başta olmak üzere pek çok yazar yaşamının bir döneminde kitabevi işine girmişler. Fazıl Hüsnü Dağlarca Aksaray'da Kitap Kitabevi (1959), Erdoğan Başar(Berktay) İzmir'de Kültür Kitabevi (1859-62), Erdal Öz Ankara'da Büyük Çarşı'da Sergi Kitabevi (1960'ların ortasından 12 Mart'a dek), Kemal Özer Moda'da ve Beyazıt'da Uğrak Kitabevi (1969) Arif Damar Suadiye'de Yeryüzü Kitabevi (1969), Demirtaş Ceyhun İstanbul'da Yapı Endüstri Merkezi'nde (1872-1975) sayılan örnekler arasında.
“Sahaf ve Sahafiye Üzerine” yazısında evdeki “ karartı”dan kurtulmak için eskiciye verilen çuvallar dolusu kitapları sahafa satanlardan söz ediyor. Bir de kitapları KUMA gibi gören kadınların kocası ölünce ilk işi bu kitap dolu odanın boşaltılması oluyormuş. Böylece çok değerli kitaplar sahafların raflarına dizilip alıcısını bekliyor.
1935 Diyarbakır doğumlu. Ziya Gökalp Lisesi'ni Diyarbakır'da bitiren Remzi İnanç bir süre Ankara Hukuk Fakültesi'ne devam etti. Memurluk ve serbest gazetecilik yaptı. Nevşehir Göreme‘de iki dönem yedek subay öğretmen olarak görev yaptı.
Türk Kültür Dernekleri Genel Merkezi'nde, Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu ve Türk Dil Kurumu'nda çalıştı. Toplum ve Memleket yayın evlerini kurdu. Değişik türlerde pek çok kitap yayımladı. Kimi kitaplarından ötürü Türk Ceza Yasasının 142. Maddesini ihlalden 18 ay ağır hapis ve 6 ay sürgün cezasına çarptırıldı.
2003 yılında yayın ve kitabevi yaşamına son verdi. Adle- Şey öykü kitapları, “Gün Gördüm Günler Gördüm”, “Kar Altında Güller Var”, “Ortak Belleğimizdir Dostlar” anı- portre kitaplarının yazarı Remzi İnanç güzel Türkçesi, zengin birikimi, sıcak ve akıcı anlatımıyla zevkle okunuyor.
“Yazmak anımsamaktır” bir ünlüler geçidi olduğu kadar bu ustalara omuz veren onların yanında, öldükten sonra da arkasında duran güzel yüreklere de bir saygı duruşu aynı zamanda. Aziz Nesin'den tutun da Orhan Veli, Özcan Yalım, Dinçer Sezgin, Erdinç Salman, Doğan Öz, Metin Altıok, Bülent Habora, M.Sunullah Arısoy, Şükran Arısoy, Aclan Sayılgan, Münire Dıranas, Ahmet Muhip Dıranas ve adaşı A.Remzi İnanç gibi kişilerle değişik zamanlarda karşılaşmaları ilginç anılarıyla ilgili çok şey öğreniyoruz. Zafer Çarşısındaki kitabevi yazar, çizer düşünür, sanatçı dostun uğrak yeri olunca anılar birikiyor. Yine Aziz Nesin başta olmak üzere pek çok yazar yaşamının bir döneminde kitabevi işine girmişler. Fazıl Hüsnü Dağlarca Aksaray'da Kitap Kitabevi (1959), Erdoğan Başar(Berktay) İzmir'de Kültür Kitabevi (1859-62), Erdal Öz Ankara'da Büyük Çarşı'da Sergi Kitabevi (1960'ların ortasından 12 Mart'a dek), Kemal Özer Moda'da ve Beyazıt'da Uğrak Kitabevi (1969) Arif Damar Suadiye'de Yeryüzü Kitabevi (1969), Demirtaş Ceyhun İstanbul'da Yapı Endüstri Merkezi'nde (1872-1975) sayılan örnekler arasında.
“Sahaf ve Sahafiye Üzerine” yazısında evdeki “ karartı”dan kurtulmak için eskiciye verilen çuvallar dolusu kitapları sahafa satanlardan söz ediyor. Bir de kitapları KUMA gibi gören kadınların kocası ölünce ilk işi bu kitap dolu odanın boşaltılması oluyormuş. Böylece çok değerli kitaplar sahafların raflarına dizilip alıcısını bekliyor.