Bu çarpıcı romanda Kurlansky sadece Robert'ın ilginç dünyasını değil, kırmızı Hawaii deniz tuzundan, menudo, belons ve cholent'e kadar birçok sıra dışı yiyeceğin de öyküsünü anlatıyor; akıllı ve esprili bir şekilde yediklerimiz ile yaşamlarımız arasındaki gizli ve konuşulmayan ilişkiyi ortaya koyuyor. Birbirinden ilginç kadınlar ve erkekler buluşup yemek yiyorlar, aşık olup terk ediyorlar, içip sohbet ediyorlar ve aslında birbirleriyle yedikleri yemekler ve içtikleri şaraplar kadar ayrılmaz bir şekilde bağlı oldukları için sonunda, yerel bir Alaska çorbası, soya peynirinden yapılmış bir Şükran Günü hindisi, bağımlılık yapan çay kekleri veya zehirli olduğu tahmin edilen bir krem brüle sayesinde bir araya geliyorlar.
Bu çarpıcı romanda Kurlansky sadece Robert'ın ilginç dünyasını değil, kırmızı Hawaii deniz tuzundan, menudo, belons ve cholent'e kadar birçok sıra dışı yiyeceğin de öyküsünü anlatıyor; akıllı ve esprili bir şekilde yediklerimiz ile yaşamlarımız arasındaki gizli ve konuşulmayan ilişkiyi ortaya koyuyor. Birbirinden ilginç kadınlar ve erkekler buluşup yemek yiyorlar, aşık olup terk ediyorlar, içip sohbet ediyorlar ve aslında birbirleriyle yedikleri yemekler ve içtikleri şaraplar kadar ayrılmaz bir şekilde bağlı oldukları için sonunda, yerel bir Alaska çorbası, soya peynirinden yapılmış bir Şükran Günü hindisi, bağımlılık yapan çay kekleri veya zehirli olduğu tahmin edilen bir krem brüle sayesinde bir araya geliyorlar.