#smrgKİTABEVİ Yeminin Arkeolojisi : Dilin Kutsal Ayini -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Bizim Büro Matbaacılık
Dizi Adı:
ISBN-10:
6059386869
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199181464
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
104 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Çeviren:
Önder Özden
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
149,10
Havale/EFT ile: 144,63
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199181464
567531
Yeminin Arkeolojisi : Dilin Kutsal Ayini -
Yeminin Arkeolojisi : Dilin Kutsal Ayini - #smrgKİTABEVİ
149.10
Tıpkı Foucault'nun sözlerinde olduğu gibi insan, 'yaşayan varlık olarak, siyasetinde kendi varoluşunu, mesele eden hayvandır' ve bunun yanı sıra insan, dilinde kendi yaşamını mesele eden yaşayan varlıktır. Aslında bu iki tanım birbirinden ayrılamaz ve temel olarak birbirine dayalıdır. Kendisini konuşan olarak keşfeden yaşayan varlığın, onun aracılığıyla sözleri için sorumlu olmaya karar verdiği ve kendisini logos'a adayarak dile sahip yaşayan varlık" olarak kurduğu, antropojenik operatör olarak anlaşılan yemin, bu iki tanımın kesişme noktasında konumlanır.

Yeminin vuku bulabilmesi için aslında, her şeyden önce, yaşamı ve dili, eylemleri ve sözleri bir şekilde ayırt edebilmek ve bir araya getirebilmek şarttır. (...) İlk vaat, tabiri caizse aşkınsal, ilk sacratio, insanın dili eylemin karşısına koyarak, dilin içinde kendisini riske atabildiği, kendisini logos'a vaat edebildiği bu bölünme aracılığıyla üretilir:'

Bu kitap, Giorgio Agamben'in Kutsal İnsan — Egemen İktidar ve Çıplak Hayat eseriyle başlayan serinin önemli düğüm noktalarından birini oluşturuyor. Paolo Prodi'den ilhamla başladığı soruşturmasında Agamben yemini, dil ile siyasal iktidarın ara kesitine yerleştirmekle biyopolitika, egemenlik, yasa, din ve dil arasındaki çoklu ilişkiye oldukça özgün bir ışık tutuyor. Yeminin sadece dinsel olanla ilişkili bir şekilde ele alınamayacağını belirten Agamben, tam aksine yeminde söz konusu olan dilsel deneyimden yasa ve dinin neşet ettiğini belirtiyor.

Bu kitap okurunu, sadece Agamben'in özgün izleği ve metodolojisini takip etmeye değil aynı zamanda egemenlik, yasa, dil ve din arasındaki girift ilişkiyi farklı bir açıdan görmeye de davet ediyor.

Tıpkı Foucault'nun sözlerinde olduğu gibi insan, 'yaşayan varlık olarak, siyasetinde kendi varoluşunu, mesele eden hayvandır' ve bunun yanı sıra insan, dilinde kendi yaşamını mesele eden yaşayan varlıktır. Aslında bu iki tanım birbirinden ayrılamaz ve temel olarak birbirine dayalıdır. Kendisini konuşan olarak keşfeden yaşayan varlığın, onun aracılığıyla sözleri için sorumlu olmaya karar verdiği ve kendisini logos'a adayarak dile sahip yaşayan varlık" olarak kurduğu, antropojenik operatör olarak anlaşılan yemin, bu iki tanımın kesişme noktasında konumlanır.

Yeminin vuku bulabilmesi için aslında, her şeyden önce, yaşamı ve dili, eylemleri ve sözleri bir şekilde ayırt edebilmek ve bir araya getirebilmek şarttır. (...) İlk vaat, tabiri caizse aşkınsal, ilk sacratio, insanın dili eylemin karşısına koyarak, dilin içinde kendisini riske atabildiği, kendisini logos'a vaat edebildiği bu bölünme aracılığıyla üretilir:'

Bu kitap, Giorgio Agamben'in Kutsal İnsan — Egemen İktidar ve Çıplak Hayat eseriyle başlayan serinin önemli düğüm noktalarından birini oluşturuyor. Paolo Prodi'den ilhamla başladığı soruşturmasında Agamben yemini, dil ile siyasal iktidarın ara kesitine yerleştirmekle biyopolitika, egemenlik, yasa, din ve dil arasındaki çoklu ilişkiye oldukça özgün bir ışık tutuyor. Yeminin sadece dinsel olanla ilişkili bir şekilde ele alınamayacağını belirten Agamben, tam aksine yeminde söz konusu olan dilsel deneyimden yasa ve dinin neşet ettiğini belirtiyor.

Bu kitap okurunu, sadece Agamben'in özgün izleği ve metodolojisini takip etmeye değil aynı zamanda egemenlik, yasa, dil ve din arasındaki girift ilişkiyi farklı bir açıdan görmeye de davet ediyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat