#smrgSAHAF Yeni Osmanlılar: İmparatorluğun Son Dönemindeki Genç Türkler - 2006

ISBN-10:
9759146428
Hazırlayan:
Haz. Şemsettin Kutlu
Stok Kodu:
1199071624
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
701 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2006
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199071624
457525
Yeni Osmanlılar: İmparatorluğun Son Dönemindeki Genç Türkler -        2006
Yeni Osmanlılar: İmparatorluğun Son Dönemindeki Genç Türkler - 2006 #smrgSAHAF
0.00
Tanzimat Fermam'nın imzalanmasını izleyen yıllarda sadrazamlık yapan Ali ve Fuat Paşalar döneminde, Padişah da bir kenara itilmiş, devlete tamamıyla bürokratlar hakim olmuştur. Ayrıca nazırları denetleyecek ve onları icraatlarından sorumlu tutacak bir karşı güç de bulunmamaktadır.

"Genç Türkler" diye de adlandırılan, Avrupalıların verdiği Fransızca "Jeunnes Turcs" adıyla tanınan Yeni Osmanlılar Cemiyeti işte böyle bir ortamda oluşturuldu. Bir grup Osmanlı aydınının bir mesire yerinde bir araya gelerek temellerini attıkları bu yeni oluşumun en temel sorunu, ülkenin rejim meselesini bütün boyutlarıyla tartışmaktır.

Yeni Osmanlılar da tıpkı Tanzimat'ın kabulünü sağlayan öncüleri gibi, Tercüme Odası veya Batılı eğitim kurumlarında yetişmişlerdir. Tanzimat'ı birçok açıdan yetersiz bularak eleştiren bu aydınlar topluluğu, Batı dünyasının sistemlerini mekanik ve yüzeysel bir anlayışla kabul eden Tanzimatçıların kendi kültürlerini ihmal ettiklerini söylemekle, eleştirilerini bu alanlarda yoğunlaştırmaktadırlar. Buna karşılık da daha bilinçli biçimde modernleşmeyi, İslami temeller üzerinde evrimleştirilmesi gereken ve Osmanlı gerçeklerini de dikkate alan bir anlayışı savunmaktaydılar.

Yeni Osmanlılar, ancak kurulacak bir meclis sayesinde, ülkeyi ekonomik iflasa sürükleyen, dışarıdan yüksek faizle borç alıp geri ödemeyi yine borçla yapan, karşılaşılan her sorunda Batı'nın içişlerimize müdahale etmesine seyirci kalan, yolsuzlukta sınır tanımayan nazırlardan hesap sorulabileceğine inanmışlardı.

Yeni Osmanlılar Cemiyeti'nin Türk siyasi tarihi yanında Türk basın tarihi açısından da büyük bir önemi vardır. 1860'dan itibaren kurulmaya başlanan basının toplum tarafından kabul edilmesinde bu hareket rol oynamıştır.

Cemiyet üyelerinin büyük bölümünün gazeteci olması ve gazetenin sosyal ve siyasi değişmenin bir aracı olarak görülmesi, basının Yeni Osmanlılar için önemini ortaya koyar.

Veraset usulünün değiştirilmesiyle Mısır Hidivliği üzerindeki bütün haklarından mahrum edilen Mustafa Fazıl Paşa'nın, Abdülaziz Han'a hitaben Paris'te yazdığı mektup, 1867'de Türkçe'ye çevrilerek Tasvir-i Efkâr gazetesinde yayımlanmıştır. Bu mektubun ardından Mustafa Fazıl Paşa tarafından Paris'e çağrılan Yeni Osmanlılar, onun maddi desteğiyle Avrupa'da geniş bir yayın faaliyetine girişirler. Yeni Osmanlılar'ın ülke içindeki siyasi mücadeleleri kadar, Avrupa'da bulundukları süre içerisinde yaptıkları muhalefet ve yayınladıkları gazete ve dergiler de ülke siyasetinde büyük önem taşır.

Tüm bu dönemi, cemiyetin bir üyesi olarak yaşayan Ebuzziya Tevfık, belgesel-roman niteliğindeki bu eserinde çalkantılı bir tarihe ışık tutacak bir biçimde anlatmaktadır. Namık Kemal, Ali Suavi, Ziya Paşa, Mithat Paşa ve dönemin birçok aydını ve siyasetçisi de bu öyküdeki yerlerini almaktadırlar. (Arka kapaktan)

Tanzimat Fermam'nın imzalanmasını izleyen yıllarda sadrazamlık yapan Ali ve Fuat Paşalar döneminde, Padişah da bir kenara itilmiş, devlete tamamıyla bürokratlar hakim olmuştur. Ayrıca nazırları denetleyecek ve onları icraatlarından sorumlu tutacak bir karşı güç de bulunmamaktadır.

"Genç Türkler" diye de adlandırılan, Avrupalıların verdiği Fransızca "Jeunnes Turcs" adıyla tanınan Yeni Osmanlılar Cemiyeti işte böyle bir ortamda oluşturuldu. Bir grup Osmanlı aydınının bir mesire yerinde bir araya gelerek temellerini attıkları bu yeni oluşumun en temel sorunu, ülkenin rejim meselesini bütün boyutlarıyla tartışmaktır.

Yeni Osmanlılar da tıpkı Tanzimat'ın kabulünü sağlayan öncüleri gibi, Tercüme Odası veya Batılı eğitim kurumlarında yetişmişlerdir. Tanzimat'ı birçok açıdan yetersiz bularak eleştiren bu aydınlar topluluğu, Batı dünyasının sistemlerini mekanik ve yüzeysel bir anlayışla kabul eden Tanzimatçıların kendi kültürlerini ihmal ettiklerini söylemekle, eleştirilerini bu alanlarda yoğunlaştırmaktadırlar. Buna karşılık da daha bilinçli biçimde modernleşmeyi, İslami temeller üzerinde evrimleştirilmesi gereken ve Osmanlı gerçeklerini de dikkate alan bir anlayışı savunmaktaydılar.

Yeni Osmanlılar, ancak kurulacak bir meclis sayesinde, ülkeyi ekonomik iflasa sürükleyen, dışarıdan yüksek faizle borç alıp geri ödemeyi yine borçla yapan, karşılaşılan her sorunda Batı'nın içişlerimize müdahale etmesine seyirci kalan, yolsuzlukta sınır tanımayan nazırlardan hesap sorulabileceğine inanmışlardı.

Yeni Osmanlılar Cemiyeti'nin Türk siyasi tarihi yanında Türk basın tarihi açısından da büyük bir önemi vardır. 1860'dan itibaren kurulmaya başlanan basının toplum tarafından kabul edilmesinde bu hareket rol oynamıştır.

Cemiyet üyelerinin büyük bölümünün gazeteci olması ve gazetenin sosyal ve siyasi değişmenin bir aracı olarak görülmesi, basının Yeni Osmanlılar için önemini ortaya koyar.

Veraset usulünün değiştirilmesiyle Mısır Hidivliği üzerindeki bütün haklarından mahrum edilen Mustafa Fazıl Paşa'nın, Abdülaziz Han'a hitaben Paris'te yazdığı mektup, 1867'de Türkçe'ye çevrilerek Tasvir-i Efkâr gazetesinde yayımlanmıştır. Bu mektubun ardından Mustafa Fazıl Paşa tarafından Paris'e çağrılan Yeni Osmanlılar, onun maddi desteğiyle Avrupa'da geniş bir yayın faaliyetine girişirler. Yeni Osmanlılar'ın ülke içindeki siyasi mücadeleleri kadar, Avrupa'da bulundukları süre içerisinde yaptıkları muhalefet ve yayınladıkları gazete ve dergiler de ülke siyasetinde büyük önem taşır.

Tüm bu dönemi, cemiyetin bir üyesi olarak yaşayan Ebuzziya Tevfık, belgesel-roman niteliğindeki bu eserinde çalkantılı bir tarihe ışık tutacak bir biçimde anlatmaktadır. Namık Kemal, Ali Suavi, Ziya Paşa, Mithat Paşa ve dönemin birçok aydını ve siyasetçisi de bu öyküdeki yerlerini almaktadırlar. (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat