Diğer pek çok araştırma gibi bu kitaba konu olan araştırma da gösteriyor ki eğitim, toplumsal eşitsizliklerin çözüldüğü değil yeniden üretildiği bir alandır. Toplumsal eşitsizliklerin çözümünü eğitimde aramak bir yanılsama olsa da eğitimin eşitlik mücadelelerinin canlı bir alanı olduğu da göz ardı edilemez. Bu alandaki eşitlik mücadeleleri, her zaman, daha genel kapsamlı eşitlik mücadelelerinin birer yansıması olarak yaşanır ve bu geniş bağlamın güç dengeleri ile etkileşir. Nihayetinde salt eğitim alanında gerçekleştirilebilecek bir eşitlik durumu mümkün değildir; çünkü eğitim yasaları ve uygulamaları kesin bir eşitlik sağlasa bile, toplumsal yapı ne kadar eşitse eğitimin sonuçları da o kadar eşit olabilir. Toplumda “güçlüler” varsa eğitimde de “güçlüler” olacaktır.
Diğer pek çok araştırma gibi bu kitaba konu olan araştırma da gösteriyor ki eğitim, toplumsal eşitsizliklerin çözüldüğü değil yeniden üretildiği bir alandır. Toplumsal eşitsizliklerin çözümünü eğitimde aramak bir yanılsama olsa da eğitimin eşitlik mücadelelerinin canlı bir alanı olduğu da göz ardı edilemez. Bu alandaki eşitlik mücadeleleri, her zaman, daha genel kapsamlı eşitlik mücadelelerinin birer yansıması olarak yaşanır ve bu geniş bağlamın güç dengeleri ile etkileşir. Nihayetinde salt eğitim alanında gerçekleştirilebilecek bir eşitlik durumu mümkün değildir; çünkü eğitim yasaları ve uygulamaları kesin bir eşitlik sağlasa bile, toplumsal yapı ne kadar eşitse eğitimin sonuçları da o kadar eşit olabilir. Toplumda “güçlüler” varsa eğitimde de “güçlüler” olacaktır.