#smrgKİTABEVİ Yıkık Kentli Kadınlar -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Melisa Matbaa
Dizi Adı:
ISBN-10:
9789752899148
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Stok Kodu:
1199152547
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
146 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
60,30
Havale/EFT ile: 58,49
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199152547
538704
Yıkık Kentli Kadınlar -
Yıkık Kentli Kadınlar - #smrgKİTABEVİ
60.30
Çağdaş edebiyatımızın usta yazarlarından Müge İplikçi, 17 Ağustos depreminde kentleri yıkılan, çocuklarını, ailelerini kaybeden kadınların gözünden anlattığı Yıkık Kentli Kadınlar da hâlâ sarılmamış bir yarayı yeniden gündeme taşıyor.

"Kitap, üzerinden yıllar geçmesine rağmen tartışılacak bir sürü konuyu barındırıyor. Bunların başında deprem konusunda "alınmayan" önlemler başı çekiyor. Yöneticilerin bu konudaki duyarsızlığı anlaşılır gibi değil. Her şey bir yana bu söyleşileri kaleme alırken kadın olmanın etrafında örülmüş olan engebeler kendiliğinden merkeze oturmuştu. Yaşanan dramın bu gerçeği olduğu gibi çırılçıplak ortaya çıkarması çok düşündürücüydü. Olup biteni görmek için ne feminist literatürü bilmek gerekiyordu ne de bu konulara duyarlı olmak. Her şey ayan beyan ortadaydı. Hâlâ öyle. Bugün Türkiye'de kadınlar üzerindeki baskıyı, onlara yönelik şiddeti gördüğümüzde hissettiklerimiz, hissedebileceklerimiz gibi. Depremin ötesinde yaşanan bir insanlık ayıbıydı. Bu ayıbın en büyük bedelini ödeyen/erse kadınlar. Tıpkı bugün kadın cinayetlerinde tanık olduklarımız gibi." - Müge İplikçi

Çağdaş edebiyatımızın usta yazarlarından Müge İplikçi, 17 Ağustos depreminde kentleri yıkılan, çocuklarını, ailelerini kaybeden kadınların gözünden anlattığı Yıkık Kentli Kadınlar da hâlâ sarılmamış bir yarayı yeniden gündeme taşıyor.

"Kitap, üzerinden yıllar geçmesine rağmen tartışılacak bir sürü konuyu barındırıyor. Bunların başında deprem konusunda "alınmayan" önlemler başı çekiyor. Yöneticilerin bu konudaki duyarsızlığı anlaşılır gibi değil. Her şey bir yana bu söyleşileri kaleme alırken kadın olmanın etrafında örülmüş olan engebeler kendiliğinden merkeze oturmuştu. Yaşanan dramın bu gerçeği olduğu gibi çırılçıplak ortaya çıkarması çok düşündürücüydü. Olup biteni görmek için ne feminist literatürü bilmek gerekiyordu ne de bu konulara duyarlı olmak. Her şey ayan beyan ortadaydı. Hâlâ öyle. Bugün Türkiye'de kadınlar üzerindeki baskıyı, onlara yönelik şiddeti gördüğümüzde hissettiklerimiz, hissedebileceklerimiz gibi. Depremin ötesinde yaşanan bir insanlık ayıbıydı. Bu ayıbın en büyük bedelini ödeyen/erse kadınlar. Tıpkı bugün kadın cinayetlerinde tanık olduklarımız gibi." - Müge İplikçi

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat