#smrgKİTABEVİ Yılmaz : Giderlerse Gitsinler - 2024

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
ISBN-10:
6259783901
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199232826
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
320
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
225,00
Havale/EFT ile: 218,25
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199232826
619616
Yılmaz : Giderlerse Gitsinler -        2024
Yılmaz : Giderlerse Gitsinler - 2024 #smrgKİTABEVİ
225.00
Hiçbir şey “Giderlerse gitsinler,” demek kadar kolay değildi. Bavulunu alıp yeterince bilmediğin, gezmek için bile gitmediğin bir ülkeye yerleşip orada tutunmak, oraya dâhil olmak…

Kendini, zamanla yıkanmaktan rengi değişen, solan bir giysideki yama gibi görmek… Bedeli hayli ağır, ait olmadığın bir yere tutunmanın. İnsanlar neden evini, bağını, bahçesini, kazını, tavuğunu, konu komşusunu, dikili ağacını, kitabını, rüyasını bırakır da hiç bilmediği diyarlara göç eder? İnsanların sırtı pek, karnı tok olsa, işi gücü, ocakta kaynayan aşı olsa yerini, yurdunu terk eder de haritada bile gösteremeyeceği topraklara gider mi?

İnsan sadece insanlarla duygusal bağ kurmaz. Yaşadığı mekânın, fiziki çevrenin de insan üzerinde özel bir yeri vardır. Göbek bağının gömüldüğü toprakları terk etmek, göçmen olup yollara düşmek, “Giderlerse gitsinler.” demek kadar kolay mı?

Bir umutla, bir avuç soluk alma niyetiyle yollara düşmek… Gövdesinden kesilen bir ağaç başka topraklarda gelişip güçlenir, kök salar mı?

Oysa her geçen gün ne çok insan farklı topraklarda kök salma umuduyla düşüyordu yollara… Sahip olduğu kökleri, acıta acıta koparıp…

Hiçbir şey “Giderlerse gitsinler,” demek kadar kolay değildi. Bavulunu alıp yeterince bilmediğin, gezmek için bile gitmediğin bir ülkeye yerleşip orada tutunmak, oraya dâhil olmak…

Kendini, zamanla yıkanmaktan rengi değişen, solan bir giysideki yama gibi görmek… Bedeli hayli ağır, ait olmadığın bir yere tutunmanın. İnsanlar neden evini, bağını, bahçesini, kazını, tavuğunu, konu komşusunu, dikili ağacını, kitabını, rüyasını bırakır da hiç bilmediği diyarlara göç eder? İnsanların sırtı pek, karnı tok olsa, işi gücü, ocakta kaynayan aşı olsa yerini, yurdunu terk eder de haritada bile gösteremeyeceği topraklara gider mi?

İnsan sadece insanlarla duygusal bağ kurmaz. Yaşadığı mekânın, fiziki çevrenin de insan üzerinde özel bir yeri vardır. Göbek bağının gömüldüğü toprakları terk etmek, göçmen olup yollara düşmek, “Giderlerse gitsinler.” demek kadar kolay mı?

Bir umutla, bir avuç soluk alma niyetiyle yollara düşmek… Gövdesinden kesilen bir ağaç başka topraklarda gelişip güçlenir, kök salar mı?

Oysa her geçen gün ne çok insan farklı topraklarda kök salma umuduyla düşüyordu yollara… Sahip olduğu kökleri, acıta acıta koparıp…

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat