#smrgKİTABEVİ Yitik -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786055290405
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Stok Kodu:
1199197224
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
200 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
78,10
Havale/EFT ile: 75,76
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199197224
583224
Yitik -
Yitik - #smrgKİTABEVİ
78.10
Mezarlığa yaklaştıkça sesler çoğalmaya başladı kulaklarında. Önce bitmek bilmeyen bir çığlık duydu uzun uzadıya. İlk mezardan duyuyordu bu sesi. Sonra bir ağlama sesi duydu. Ufak bir çocuktan geliyordu bu ses. Sonra bir çocuğun yalvarması ve bir yardım isteğini ayırt etti aralarından ihtiyar Sor'un kulakları. Babası “Ölüler her zaman konuşur, yeter ki onları duyabilecek kulakları bulsunlar.” derdi. “Ölüler her zaman her yerde konuşur. Kimi insan duyduğu seslerin onlardan geldiğini bilmez, anlamaz. Zanneder ki sesler dünyadan gelmektedir. Dinlemeyi bilirsen birçok ölünün sesi gelir kulağına.” Sor ölülerin seslerini ilk duyduğunda on iki yaşındaydı...

Ali Murat İrat'ın “Yitik” romanını yeniden okurken, insanı deryanın zalimliğine bir kez daha tanık oldum. Ezidiler, Ezidiler deriz de kimdi bu hikmet sahibi insanlar, nasıl bir zulüm yaşamışlardı, hiç bilmezdim onu okuyuncaya kadar. İrat, ruhumuzun karanlık kapısını Bulgur Dağı'nın güneşine açmış!

Elinizdeki bu romanla yeni bir medeniyeti fark edeceksiniz. Bin yıllar boyu yukarı Mezopotamya ve Anadolu'da kapıları sabah güneşine açılmış Ezidileri göreceksiniz! Ali Murat İrat, Yitik ile beni Bulgur Dağı'nın ardına götürdü. Bir medeniyet nasıl bir dağa gömülür, gördüm, ağladım. Var olsun! - Haydar Karataş

Mezarlığa yaklaştıkça sesler çoğalmaya başladı kulaklarında. Önce bitmek bilmeyen bir çığlık duydu uzun uzadıya. İlk mezardan duyuyordu bu sesi. Sonra bir ağlama sesi duydu. Ufak bir çocuktan geliyordu bu ses. Sonra bir çocuğun yalvarması ve bir yardım isteğini ayırt etti aralarından ihtiyar Sor'un kulakları. Babası “Ölüler her zaman konuşur, yeter ki onları duyabilecek kulakları bulsunlar.” derdi. “Ölüler her zaman her yerde konuşur. Kimi insan duyduğu seslerin onlardan geldiğini bilmez, anlamaz. Zanneder ki sesler dünyadan gelmektedir. Dinlemeyi bilirsen birçok ölünün sesi gelir kulağına.” Sor ölülerin seslerini ilk duyduğunda on iki yaşındaydı...

Ali Murat İrat'ın “Yitik” romanını yeniden okurken, insanı deryanın zalimliğine bir kez daha tanık oldum. Ezidiler, Ezidiler deriz de kimdi bu hikmet sahibi insanlar, nasıl bir zulüm yaşamışlardı, hiç bilmezdim onu okuyuncaya kadar. İrat, ruhumuzun karanlık kapısını Bulgur Dağı'nın güneşine açmış!

Elinizdeki bu romanla yeni bir medeniyeti fark edeceksiniz. Bin yıllar boyu yukarı Mezopotamya ve Anadolu'da kapıları sabah güneşine açılmış Ezidileri göreceksiniz! Ali Murat İrat, Yitik ile beni Bulgur Dağı'nın ardına götürdü. Bir medeniyet nasıl bir dağa gömülür, gördüm, ağladım. Var olsun! - Haydar Karataş

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat