^{#smrgKİTABEVİ} Yöneticiler İçin Gerçek Kriz Öyküleri: Kriz Yönetimi ve Kurum Kültürü -

Eser, son otuz yılını krizler içinde geçiren ve bu krizlerde moral değerleri ve insan unsuru yıpranırken, ülke kaynaklarını ve işletmelerini kaybeden ülkemiz insanının, bu konudaki bilinç düzeyinin yükselmesine katkı sağlamayı hedefliyor. Yöneticiler İçin Gerçek Kriz Öyküleri, değer ve yönetim ana sorununu yaşayan ülkemizin yöneticileri, yönetim eğitimi alan öğrencileri ve krizden etkilenen insanları için; kriz olgusunu doğru algılamaları ve yönetebilmeleri konusunda rehber bir nitelik taşıyor. Alana ilişkin temel bilgileri aktarırken, bilgilerin özümsenebilmesi için, yaşanmış kriz olaylarına yer veren eser, krize ilişkin kuramsal bilginin ve krize hazırlıklı olmanın etkisini, yaşanmış kriz olayları ile çözümlüyor. Bu çalışmayı, alana ilişkin diğer çalışmalardan farklı kılan diğer bir özellik kültürel zenginliğimizdeki krize hazır olma bilincini oluşturan atasözü, vecize ve hikâyelerle kuramsal bilgilerin bütünleştirilmesi. Kuramsal bilgi insanımızın ihtiyaçları dikkate alınarak, akıcı bir üslup içinde kültürel zenginliğimizle harmanlanıyor. Kriz üreten değil, konjonktürel krizleri okuyan ve fırsata dönüş-türen bir anlayış geliştirmesi, Bölgemizde öncü ve önder bir ülke olmamıza yönetimsel bir katkı sağlaması temennisiyle, bu eseri, açık zihinlere sunuyoruz. Giriş Son otuz yılda ülkemizde yaşanan ekonomik, siyasi ve sosyal krizlerdeki artış toplumumuzun gelişmeler karşısında ciddi bir uyum zorluğu yaşadığını düşündürmektedir. Dünyada ve çevre ülkelerde meydana gelen değişmelere ülkemizin uyum sağlamada gecikmesi krizlerin şiddetini arttırmaktadır. Toplumsal yapının bir alt kültürü olan işletmeler doğrudan bu krizlerden etkilenmektedirler. Diğer yandan işletmeler sürekliliklerini sağlayabilmek için küreselleşme, çok kültürlülük, demokratikleşme, iletişim teknolojisi gibi konulardaki evrensel dalgalanmaları dikkate almak ve bu nedenle toplumsal kültürün de üstüne çıkmak zorundadırlar. Son yirmi yılda iç ve dış sorumlulukları farklılaşan ve genişleyen işletmeler süreklilik ve başarı için, her alanda kaliteyi hedefleyen ve daha önemlisi sürekli yenilik yaratmaya yönelik yeni bir yaklaşımı benimsemek zorunda kalmışlardır. Böylece yeniliğe ve kaliteye dayalı mantığın önemli bir boyutu olarak kurum kültürü unsuru ön plana çıkmıştır. Bir kurumun krize hazırlıklı olma durumunda çalışanlara kılavuzluk eden değerlere ve güven duygusuna dayanması çok önemlidir. Kurumların krize hazırlıklı olma veya krizi aşma durumlarıyla sahip oldukları kurum kültürünün yapısı arasında önemli bir ilişki vardır. Güçlü kurum kültürü belirsizlik ve kriz ortamlarının çözümünde etkin bir çerçeve sunmakta, yönetici ve çalışanlara rehberlik etmektedir. Güçlü kurum kültürüne sahip kurumlar; toplumsal güven, dayanışma, katılım ve kaliteyi topluma yayma konularında öncü bir rol oynayabilmektedirler. Krizlerin ve kriz beklentilerinin yoğun olduğu ülkemizde kurumların sağlam değerlere dayalı yüksek bir güven ve aidiyet ortamını oluşturmaları, krizlere karşı korunmalarını sağlayabilir. Bu eser, son otuz yılını krizler içinde geçiren ve bu krizlerde moral değerleri ve insan unsuru yıpranırken, ülke kaynaklarını ve işletmelerini kaybeden ülkemiz insanının, bu konudaki bilinç düzeyinin yükselmesine bir katkı sağlamak için yazıldı. Bu eser, değer ve yönetim ana sorununu yaşayan ülkemizin yöneticileri, yönetim eğitimi alan öğrencileri ve krizden etkilenen insanları için; kriz olgusunu doğru algılamalarına ve yönetebilmelerine rehber olması için yazıldı. Alana ilişkin temel bilgileri aktarırken, bilgilerin daha iyi anlaşılabilmesi için yaşanmış kriz olaylarına yer verildi. Kültürel zenginliğimizdeki krize hazır olma bilincini oluşturan atasözü, vecize ve hikâyelerle bilgiler bütünleştirildi. Evrensel bilgi, kültürel zenginliğimizle harmanlandı. Değerlerin rehberliğindeki doğru bilgi; insanlara duyarlılık, sorumluluk, tevazu ve özgürlük kazandırır. Değerlerin harekete geçirdiği doğru bilgi insanı özgür kılar, cehaletin ve önyargıların zindanından kurtarır. Bilen ve bildiğini uygulayan, değişimi yönetir, fırsatları yakalar. Kriz üreten değil, konjonktürel krizleri okuyan ve fırsata dönüştüren bir anlayışı geliştirmesi, Bölgesinde öncü ve önder bir ülke olmamıza katkı sağlaması temennisiyle. (Tanıtım Bülteninden)