#smrgKİTABEVİ Yönteme Karşı - Bir Anarşist Bilgi Kuramının Ana Hatları - 2020
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Mart Matbaası
Dizi Adı:
İnceleme Dizisi: 131
ISBN-10:
9789755391403
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
384 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2020
Çeviren:
Ertuğrul Başer
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Against Method: Outline of a anarchistic theory of
knowledge
Kategori:
indirimli
201,60
Havale/EFT ile:
195,55
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199006232
392396
https://www.simurgkitabevi.com/yonteme-karsi-bir-anarsist-bilgi-kuraminin-ana-hatlari-2020
Yönteme Karşı - Bir Anarşist Bilgi Kuramının Ana Hatları - 2020 #smrgKİTABEVİ
201.60
Dünyayı anlama ve anlamlandırma biçimlerinden biri olan bilimin, modernizmle birlikte oturduğu iktidar koltuğunu tartışıyor. Bilim tek yol mudur? Batı biliminin henüz tam olarak nüfuz etmediği kültürde ve zamanlarda yaşayanlar, hayatın önlerine koyduğu sorunları aşıp ayakta kalmamışlar mıydı? Daha sonra da kalamazlar mıydı? (Bu soruya bugün, yani onların öz kaynakları ve kültürleri tahrip edilmişken olumlu yanıt vermek zordur belki. Soru, bunun kimin eseri olduğudur...) Bilimi “Bilim” yapan, yani bilimin söylediğini tek doğru derecesine yükselten, bunun böyle olduğuna bizi ikna eden nedir? Akla yatkınlığı mı? Deneyle ispatlanabilir olması mı? “İyi” sonuçlar alması mı? Kısaca bilimin yöntemini; akılcılığı, onun kullandığı araçları sorgulayarak ezberimizi bozuyor Feyerabend. Peki Batı biliminin, “akılcılığı” yöntem olarak kullanmaktan başka şansı yok mudur? Elbette vardır: Bilimsel devrimler söz konusu olduğunda yani paradigmanın değişikliğe uğradığı sıçrama anlarında, “akılcılığın” nasıl ihlal edildiğini tarihsel örneklere (Galileo örneğinde olduğu gibi) dayanarak gözler önüne seriyor Feyerabend.
Dünyayı anlama ve anlamlandırma biçimlerinden biri olan bilimin, modernizmle birlikte oturduğu iktidar koltuğunu tartışıyor. Bilim tek yol mudur? Batı biliminin henüz tam olarak nüfuz etmediği kültürde ve zamanlarda yaşayanlar, hayatın önlerine koyduğu sorunları aşıp ayakta kalmamışlar mıydı? Daha sonra da kalamazlar mıydı? (Bu soruya bugün, yani onların öz kaynakları ve kültürleri tahrip edilmişken olumlu yanıt vermek zordur belki. Soru, bunun kimin eseri olduğudur...) Bilimi “Bilim” yapan, yani bilimin söylediğini tek doğru derecesine yükselten, bunun böyle olduğuna bizi ikna eden nedir? Akla yatkınlığı mı? Deneyle ispatlanabilir olması mı? “İyi” sonuçlar alması mı? Kısaca bilimin yöntemini; akılcılığı, onun kullandığı araçları sorgulayarak ezberimizi bozuyor Feyerabend. Peki Batı biliminin, “akılcılığı” yöntem olarak kullanmaktan başka şansı yok mudur? Elbette vardır: Bilimsel devrimler söz konusu olduğunda yani paradigmanın değişikliğe uğradığı sıçrama anlarında, “akılcılığın” nasıl ihlal edildiğini tarihsel örneklere (Galileo örneğinde olduğu gibi) dayanarak gözler önüne seriyor Feyerabend.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.