#smrgKİTABEVİ Yoz Politikacı Saptırmaları - 2024
Editör:
Fatma Türksoy
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6257420990
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
142
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
120,00
Havale/EFT ile:
116,40
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199221531
608200
https://www.simurgkitabevi.com/yoz-politikaci-saptirmalari-2024
Yoz Politikacı Saptırmaları - 2024 #smrgKİTABEVİ
120.00
Toplum bireyleri çağcıl eğitim ve bilimin ışığından yoksun bırakıldıkça safsata ve hurafelerin karanlığına itilirler. Eleştirel düşünceden korkanlar kalabalıkların düşünme yetisini köreltmeye yönelik aldatıcı savlar kullanırlar.
Mantık yanılgıları “rastlantısal olarak ortaya çıkan akıl yürütme hataları” olarak tanımlanır. Ancak bilinçli ve amaçlı yapıldığında yanılgı olmaktan çıkıp aldatmaya yönelik söylemlere dönüşerek “mantık saptırmaları” hâlini alır. Saptırmalar “reddedilemezmiş gibi ileri sürülen ancak gerçekte hiçbir şeyi kanıtlamayan” savlardır. Çoğu boş ve bir anlamda çöp sözler olmalarına karşın bu özellikleri ortaya konduktan sonra bile sürüleştirilmiş kalabalıklar için ikna ediciliklerini korurlar. Bilinçli olarak, bile bile yapılan bir düşünce cinayetidir. Toplum bireylerini aldatır, koşullandırır ve sürüleştirir.
Kimi dönemlerde bu tür saptırmalar politikanın en sık kullanılan, olağan bir yönteme dönüşür. Kimilerince bir politik ustalık becerisi gibi sunulabilir. Bir tür “karşısındakini aptal yerine koyma” moda söylemiyle “karşıdakinin aklıyla alay etme” eylemidir. Bireylerin farkındalıkları köreltilerek toplumu aldatmaya yönelik “bir nitelikli dolandırıcılık” boyutu kazanmaktadır.
Mantık yanılgıları “rastlantısal olarak ortaya çıkan akıl yürütme hataları” olarak tanımlanır. Ancak bilinçli ve amaçlı yapıldığında yanılgı olmaktan çıkıp aldatmaya yönelik söylemlere dönüşerek “mantık saptırmaları” hâlini alır. Saptırmalar “reddedilemezmiş gibi ileri sürülen ancak gerçekte hiçbir şeyi kanıtlamayan” savlardır. Çoğu boş ve bir anlamda çöp sözler olmalarına karşın bu özellikleri ortaya konduktan sonra bile sürüleştirilmiş kalabalıklar için ikna ediciliklerini korurlar. Bilinçli olarak, bile bile yapılan bir düşünce cinayetidir. Toplum bireylerini aldatır, koşullandırır ve sürüleştirir.
Kimi dönemlerde bu tür saptırmalar politikanın en sık kullanılan, olağan bir yönteme dönüşür. Kimilerince bir politik ustalık becerisi gibi sunulabilir. Bir tür “karşısındakini aptal yerine koyma” moda söylemiyle “karşıdakinin aklıyla alay etme” eylemidir. Bireylerin farkındalıkları köreltilerek toplumu aldatmaya yönelik “bir nitelikli dolandırıcılık” boyutu kazanmaktadır.
Toplum bireyleri çağcıl eğitim ve bilimin ışığından yoksun bırakıldıkça safsata ve hurafelerin karanlığına itilirler. Eleştirel düşünceden korkanlar kalabalıkların düşünme yetisini köreltmeye yönelik aldatıcı savlar kullanırlar.
Mantık yanılgıları “rastlantısal olarak ortaya çıkan akıl yürütme hataları” olarak tanımlanır. Ancak bilinçli ve amaçlı yapıldığında yanılgı olmaktan çıkıp aldatmaya yönelik söylemlere dönüşerek “mantık saptırmaları” hâlini alır. Saptırmalar “reddedilemezmiş gibi ileri sürülen ancak gerçekte hiçbir şeyi kanıtlamayan” savlardır. Çoğu boş ve bir anlamda çöp sözler olmalarına karşın bu özellikleri ortaya konduktan sonra bile sürüleştirilmiş kalabalıklar için ikna ediciliklerini korurlar. Bilinçli olarak, bile bile yapılan bir düşünce cinayetidir. Toplum bireylerini aldatır, koşullandırır ve sürüleştirir.
Kimi dönemlerde bu tür saptırmalar politikanın en sık kullanılan, olağan bir yönteme dönüşür. Kimilerince bir politik ustalık becerisi gibi sunulabilir. Bir tür “karşısındakini aptal yerine koyma” moda söylemiyle “karşıdakinin aklıyla alay etme” eylemidir. Bireylerin farkındalıkları köreltilerek toplumu aldatmaya yönelik “bir nitelikli dolandırıcılık” boyutu kazanmaktadır.
Mantık yanılgıları “rastlantısal olarak ortaya çıkan akıl yürütme hataları” olarak tanımlanır. Ancak bilinçli ve amaçlı yapıldığında yanılgı olmaktan çıkıp aldatmaya yönelik söylemlere dönüşerek “mantık saptırmaları” hâlini alır. Saptırmalar “reddedilemezmiş gibi ileri sürülen ancak gerçekte hiçbir şeyi kanıtlamayan” savlardır. Çoğu boş ve bir anlamda çöp sözler olmalarına karşın bu özellikleri ortaya konduktan sonra bile sürüleştirilmiş kalabalıklar için ikna ediciliklerini korurlar. Bilinçli olarak, bile bile yapılan bir düşünce cinayetidir. Toplum bireylerini aldatır, koşullandırır ve sürüleştirir.
Kimi dönemlerde bu tür saptırmalar politikanın en sık kullanılan, olağan bir yönteme dönüşür. Kimilerince bir politik ustalık becerisi gibi sunulabilir. Bir tür “karşısındakini aptal yerine koyma” moda söylemiyle “karşıdakinin aklıyla alay etme” eylemidir. Bireylerin farkındalıkları köreltilerek toplumu aldatmaya yönelik “bir nitelikli dolandırıcılık” boyutu kazanmaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.