Yurdumuzun 1943'lü yıllarındaki durumu ile, bugünkü durumunu karşılaştırmak açısından oldukça ilgi çekici hatıralarla dolu olan bu eser zevkle okunacaktır. (Kitabın Kültür Bakanlığı tarafından 2002 yılında yapılan baskısından)
Türkiye gibi koskoca bir yurdu bu emellerle yazıya geçirmek: Bundaki ürpertici zorluğu bilmez miyim? Bunu tam olarak devler bile yapamaz. Ben tam olanı değil bende olanı veriyorum.
Bu yazıların müşahede kısımları bile gündelik değildir. Tabii yeniden yeniye gene gezip göreceğim yerler ve zaman zaman gene okuyup öğreneceğim eserler olacak. Fakat beldelerin değişen ve duran tarafları vardır. En yeni görülüp en yeni yazılanlarda bile değişenden çok durana bakılacak. Ne yaptığımı pek iyi bilmiyorum ama muhabirlik yaşamadığımı iyi biliyorum.
Yazılacak yerler sıraya konulmadı. Sırayla gezmedim ki sı-rayla yazayım. Yazılacak yazılar her yere göre de ayni ölçüde değildir. Bazı yerde çok kaldım, bazı yerde az. Yerlerin kendileri de bir değil, bazısı tarihe az karıştı, bazısı çok. Yazıların sonu nerededir? Vatanı bilmenin sonu olamaz. Mevzuumuz sonsuz, fakat gücümüz değil. Yazana düşen, işine gönül vermekti. Yapacağım işi severek yapıyorum.
Bu çetin işte bütün kuvvetim emelimin temizliğinden ibaret. Vatan vatanı bilmediğimiz için çöküyordu. Temel bilgimiz kendimizi bilmektir. Bu yazılar o umman gibi olması lazım bilgiye birkaç katra ekliyecek mi? Çekilen bütün emekler helâl olsun. (Sunuştan)
Yurdumuzun 1943'lü yıllarındaki durumu ile, bugünkü durumunu karşılaştırmak açısından oldukça ilgi çekici hatıralarla dolu olan bu eser zevkle okunacaktır. (Kitabın Kültür Bakanlığı tarafından 2002 yılında yapılan baskısından)
Türkiye gibi koskoca bir yurdu bu emellerle yazıya geçirmek: Bundaki ürpertici zorluğu bilmez miyim? Bunu tam olarak devler bile yapamaz. Ben tam olanı değil bende olanı veriyorum.
Bu yazıların müşahede kısımları bile gündelik değildir. Tabii yeniden yeniye gene gezip göreceğim yerler ve zaman zaman gene okuyup öğreneceğim eserler olacak. Fakat beldelerin değişen ve duran tarafları vardır. En yeni görülüp en yeni yazılanlarda bile değişenden çok durana bakılacak. Ne yaptığımı pek iyi bilmiyorum ama muhabirlik yaşamadığımı iyi biliyorum.
Yazılacak yerler sıraya konulmadı. Sırayla gezmedim ki sı-rayla yazayım. Yazılacak yazılar her yere göre de ayni ölçüde değildir. Bazı yerde çok kaldım, bazı yerde az. Yerlerin kendileri de bir değil, bazısı tarihe az karıştı, bazısı çok. Yazıların sonu nerededir? Vatanı bilmenin sonu olamaz. Mevzuumuz sonsuz, fakat gücümüz değil. Yazana düşen, işine gönül vermekti. Yapacağım işi severek yapıyorum.
Bu çetin işte bütün kuvvetim emelimin temizliğinden ibaret. Vatan vatanı bilmediğimiz için çöküyordu. Temel bilgimiz kendimizi bilmektir. Bu yazılar o umman gibi olması lazım bilgiye birkaç katra ekliyecek mi? Çekilen bütün emekler helâl olsun. (Sunuştan)