Yol belirlemenin öneminden yalnız yaşayan güzel kadınlara; hayatın sorgulanmasından gözyaşlarının ellerdeki yangını söndürememesine; dizginlenemez coşkun ırmaklardan şarap renginde denizleri andıran hayatlara; yaşanmamışlıkların yazılmasından evliliğin insan doğasına uygunluğu tartışmasına; güzellik kavramından ölüm korkusuna; coşkun nehirler gibi anlatabilmekten kuytuluklardaki mağaralara; seçilen yolların kader olacağı gerçeğinden ansızın gelen aşklara; söylenen ilk cümle gibi son cümlenin de önemine ve kendini bilmenin her zaman esas olduğuna; tutunma, kulaç atma ve sakin kıyılara ulaşma zorunluluğundan öğrenci evlerindeki gazeteden masa örtülerine; öpülen narçiçeği dudaklardan doğru, güzel ve onurlu hayata; kan kokan kentlerden soğuk, nemli ve puslu uzun gecelerin korkularına; çıkılan bazı yolculukların anlamsızlığından okumanın yatarak yapılamayacak denli ciddi bir iş olduğuna; süreçlerde savrulmanın kader olup olmadığından sabahlara kadar anlatılan masallara; anlamların, anlamsızlığın anlatılabilmesi ve anlaşılmazlığın anlaşılabilmesi olduğu düşüncesine; kitabın okur, okurun ise kitap haline dönüşebildiği tuhaflıklardan aynı anda iki kişiye âşık olunabileceği gerçeğine, kısacası hayatı okumaya çağırıyoruz sizleri...
Nedir ki zamandan artakalan?
Yol belirlemenin öneminden yalnız yaşayan güzel kadınlara; hayatın sorgulanmasından gözyaşlarının ellerdeki yangını söndürememesine; dizginlenemez coşkun ırmaklardan şarap renginde denizleri andıran hayatlara; yaşanmamışlıkların yazılmasından evliliğin insan doğasına uygunluğu tartışmasına; güzellik kavramından ölüm korkusuna; coşkun nehirler gibi anlatabilmekten kuytuluklardaki mağaralara; seçilen yolların kader olacağı gerçeğinden ansızın gelen aşklara; söylenen ilk cümle gibi son cümlenin de önemine ve kendini bilmenin her zaman esas olduğuna; tutunma, kulaç atma ve sakin kıyılara ulaşma zorunluluğundan öğrenci evlerindeki gazeteden masa örtülerine; öpülen narçiçeği dudaklardan doğru, güzel ve onurlu hayata; kan kokan kentlerden soğuk, nemli ve puslu uzun gecelerin korkularına; çıkılan bazı yolculukların anlamsızlığından okumanın yatarak yapılamayacak denli ciddi bir iş olduğuna; süreçlerde savrulmanın kader olup olmadığından sabahlara kadar anlatılan masallara; anlamların, anlamsızlığın anlatılabilmesi ve anlaşılmazlığın anlaşılabilmesi olduğu düşüncesine; kitabın okur, okurun ise kitap haline dönüşebildiği tuhaflıklardan aynı anda iki kişiye âşık olunabileceği gerçeğine, kısacası hayatı okumaya çağırıyoruz sizleri...
Nedir ki zamandan artakalan?