#smrgKİTABEVİ Zamanın Farkında - 2024

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Sena Ofset
Dizi Adı:
Çağdaş Türk Edebiyatı 231
ISBN-10:
9750509292
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199098933
Boyut:
13x19
Sayfa Sayısı:
199 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
10
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
124,25
Havale/EFT ile: 120,52
Bu üründen 1 adet satın alınmıştır.
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199098933
484736
Zamanın Farkında -        2024
Zamanın Farkında - 2024 #smrgKİTABEVİ
124.25
7. Oğuz Atay Öykü Ödülü

Öykü türünde eserler yazma kültürünü desteklemek, bu türün yazarlarını teşvik etmek, öykü alanına yeni, çağdaş, özgün yapıtlar kazandırmak, Türkçenin öykü türlerindeki işlevine dikkat çekmek amacıyla Kastamonu Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün, ailesi Kastamonulu olan Oğuz Atay anısına bir saygı niteliğinde düzenlediği 7. Oğuz Atay Öykü Ödülünü Şule Gürbüz “Zamanın Farkında” adlı eseriyle kazandı.

Ayşe Sarısayın, Aydın Afacan, Nalan Barbarosoğlu, Ethem Baran, Abdullah Ataşçı dan oluşan seçici kurul oybirliği ile “Zamanın Farkında” adlı öykü kitabını ödüle değer buldu.

“Hayatı anlayamamak kadınları anlayamadığını söyleyen adamın sözü kadar perişan bir ifade gelir bana. Be nabekâr, kadını anlayıp da ne yapacaksın, yapacağın değişecek mi? Peki hayatı ne yapacaktım? Onu anlayayım diye psikanaliz mi öğrenecektim, Jung'ları, Laing'leri okuyup şizofreni yolculuklarına mı çıkacaktım, şeyhleri ayrı, doktorları ayrı mı etekleyecektim, kendimle ilgili hem de bu dünyama ait bir söz söyleyecekler diye kulak mı kabartacaktım? Söz doğru olsa zaten kaçardım, yalan olsa bayılır tekrarını duyayım diye yapışırdım da bunun neye faydası olurdu? Zavallı Reich gibi dolaplar yapıp içine mi girseydim, o pos bıyıklı filozof gibi coşkunluk seline mi kapılsaydım, ikinci benlik, birinci benlik öndeki, arkadaki, birincinin sesi, ikincinin ayak sesi diye huzursuzluk ve yetersizlikten tuhaf ama kibirli bir dünya mı inşa etseydim, kibrimin nedenini anlatacağım diye canım mı çıksaydı, birinin ruhu az öteye kıpırdayabilsin diye elli sene gırnata mı çalsaydım, zaten öbür dünyada göreceğim cini, mekiri, meleği göreceğim diye gece üçlerde kalkıp namaza mı dursaydım, avizeler sallanıyor, başım secdeden bir saatten evvel doğrulamıyor diye sonra kime anlatsaydım, arabayla on iki saatlik yolu kendimden geçerek iki saatte almış olsam bile varacağım yere on saat evvelden gelip de ne yapsaydım?”

ŞULE GÜRBÜZ'ün ilk romanı Kambur (1992), Zamanın Farkında (2011), Coşkuyla Ölmek (2012) ve son kitabı Öyle Miymiş? (2016) İletişim Yayınları; Ne Yaştadır, Ne Başta Akıl Yoktur (1993) adlı oyunu ve Ağrıyınca Kar Yağıyor (1993) adlı şiir kitabı ise Mitos Boyut Yayınları tarafından yayımlandı. Şule Gürbüz halen mekanik saat ustası olarak çalışmaktadır.

7. Oğuz Atay Öykü Ödülü

Öykü türünde eserler yazma kültürünü desteklemek, bu türün yazarlarını teşvik etmek, öykü alanına yeni, çağdaş, özgün yapıtlar kazandırmak, Türkçenin öykü türlerindeki işlevine dikkat çekmek amacıyla Kastamonu Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün, ailesi Kastamonulu olan Oğuz Atay anısına bir saygı niteliğinde düzenlediği 7. Oğuz Atay Öykü Ödülünü Şule Gürbüz “Zamanın Farkında” adlı eseriyle kazandı.

Ayşe Sarısayın, Aydın Afacan, Nalan Barbarosoğlu, Ethem Baran, Abdullah Ataşçı dan oluşan seçici kurul oybirliği ile “Zamanın Farkında” adlı öykü kitabını ödüle değer buldu.

“Hayatı anlayamamak kadınları anlayamadığını söyleyen adamın sözü kadar perişan bir ifade gelir bana. Be nabekâr, kadını anlayıp da ne yapacaksın, yapacağın değişecek mi? Peki hayatı ne yapacaktım? Onu anlayayım diye psikanaliz mi öğrenecektim, Jung'ları, Laing'leri okuyup şizofreni yolculuklarına mı çıkacaktım, şeyhleri ayrı, doktorları ayrı mı etekleyecektim, kendimle ilgili hem de bu dünyama ait bir söz söyleyecekler diye kulak mı kabartacaktım? Söz doğru olsa zaten kaçardım, yalan olsa bayılır tekrarını duyayım diye yapışırdım da bunun neye faydası olurdu? Zavallı Reich gibi dolaplar yapıp içine mi girseydim, o pos bıyıklı filozof gibi coşkunluk seline mi kapılsaydım, ikinci benlik, birinci benlik öndeki, arkadaki, birincinin sesi, ikincinin ayak sesi diye huzursuzluk ve yetersizlikten tuhaf ama kibirli bir dünya mı inşa etseydim, kibrimin nedenini anlatacağım diye canım mı çıksaydı, birinin ruhu az öteye kıpırdayabilsin diye elli sene gırnata mı çalsaydım, zaten öbür dünyada göreceğim cini, mekiri, meleği göreceğim diye gece üçlerde kalkıp namaza mı dursaydım, avizeler sallanıyor, başım secdeden bir saatten evvel doğrulamıyor diye sonra kime anlatsaydım, arabayla on iki saatlik yolu kendimden geçerek iki saatte almış olsam bile varacağım yere on saat evvelden gelip de ne yapsaydım?”

ŞULE GÜRBÜZ'ün ilk romanı Kambur (1992), Zamanın Farkında (2011), Coşkuyla Ölmek (2012) ve son kitabı Öyle Miymiş? (2016) İletişim Yayınları; Ne Yaştadır, Ne Başta Akıl Yoktur (1993) adlı oyunu ve Ağrıyınca Kar Yağıyor (1993) adlı şiir kitabı ise Mitos Boyut Yayınları tarafından yayımlandı. Şule Gürbüz halen mekanik saat ustası olarak çalışmaktadır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat