#smrgKİTABEVİ Zenci Kalınız - 2024
Editör:
Devrim Çakır
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6253691233
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
298
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
150,75
Havale/EFT ile:
146,23
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199221865
608531
https://www.simurgkitabevi.com/zenci-kaliniz-2024
Zenci Kalınız - 2024 #smrgKİTABEVİ
150.75
“Gördüğüm şeylere inanmasalar bile anlatmaktan zevk duyuyorum”
Mimar-ressam Cihat Burak'ın ölümünün ardından kitaplaştırılan ve çoğu ilk kez yayımlanan öyküleri bir araya getiren Zenci Kalınız!, “Hayat yürüyor, her şey değişip akıyor; bu hal beni hayran bırakıyordu” diyen yazarın kült eserlerinden biri... Cardonlar ve Yakutiler'de olduğu gibi, gündelik yaşamdan sahneleri, anılarında yer etmiş mekânları ve karakterleri, hatta tarihi kahramanları öykülerinin odağına taşıyan Cihat Burak, gerçek ve kurgu arasındaki oynak zemini eleştirel-ironik üslubuyla adımlıyor: Eski konaklar, karanlık bahçeler, sürüngenler, akbabalar, kâbuslar, deli kızlar...
Kendi “canavarlarını” yaratan bir dünyadan çok yönlü bir sanatçının evrenine yansıyanlar.
Bugün artık silik bir hayal gibi yıllarca orada burada dolaştığımı, panayırlarda parayla gösterildiğimi, hamam külhanlarında, köprü altlarında serserilerle beraber yattığımı, yatırıldığımı hatırlıyorum!.. Şimdi rahatım artık, bir hastahane müzesinin şu gördüğünüz rafında, ispirto dolu şişeler içindeki hilkat acubeleri arasında eski günlerimi anımsatan bir vakarla mumyalanmış durumda oturmaktayım.
Mimar-ressam Cihat Burak'ın ölümünün ardından kitaplaştırılan ve çoğu ilk kez yayımlanan öyküleri bir araya getiren Zenci Kalınız!, “Hayat yürüyor, her şey değişip akıyor; bu hal beni hayran bırakıyordu” diyen yazarın kült eserlerinden biri... Cardonlar ve Yakutiler'de olduğu gibi, gündelik yaşamdan sahneleri, anılarında yer etmiş mekânları ve karakterleri, hatta tarihi kahramanları öykülerinin odağına taşıyan Cihat Burak, gerçek ve kurgu arasındaki oynak zemini eleştirel-ironik üslubuyla adımlıyor: Eski konaklar, karanlık bahçeler, sürüngenler, akbabalar, kâbuslar, deli kızlar...
Kendi “canavarlarını” yaratan bir dünyadan çok yönlü bir sanatçının evrenine yansıyanlar.
Bugün artık silik bir hayal gibi yıllarca orada burada dolaştığımı, panayırlarda parayla gösterildiğimi, hamam külhanlarında, köprü altlarında serserilerle beraber yattığımı, yatırıldığımı hatırlıyorum!.. Şimdi rahatım artık, bir hastahane müzesinin şu gördüğünüz rafında, ispirto dolu şişeler içindeki hilkat acubeleri arasında eski günlerimi anımsatan bir vakarla mumyalanmış durumda oturmaktayım.
“Gördüğüm şeylere inanmasalar bile anlatmaktan zevk duyuyorum”
Mimar-ressam Cihat Burak'ın ölümünün ardından kitaplaştırılan ve çoğu ilk kez yayımlanan öyküleri bir araya getiren Zenci Kalınız!, “Hayat yürüyor, her şey değişip akıyor; bu hal beni hayran bırakıyordu” diyen yazarın kült eserlerinden biri... Cardonlar ve Yakutiler'de olduğu gibi, gündelik yaşamdan sahneleri, anılarında yer etmiş mekânları ve karakterleri, hatta tarihi kahramanları öykülerinin odağına taşıyan Cihat Burak, gerçek ve kurgu arasındaki oynak zemini eleştirel-ironik üslubuyla adımlıyor: Eski konaklar, karanlık bahçeler, sürüngenler, akbabalar, kâbuslar, deli kızlar...
Kendi “canavarlarını” yaratan bir dünyadan çok yönlü bir sanatçının evrenine yansıyanlar.
Bugün artık silik bir hayal gibi yıllarca orada burada dolaştığımı, panayırlarda parayla gösterildiğimi, hamam külhanlarında, köprü altlarında serserilerle beraber yattığımı, yatırıldığımı hatırlıyorum!.. Şimdi rahatım artık, bir hastahane müzesinin şu gördüğünüz rafında, ispirto dolu şişeler içindeki hilkat acubeleri arasında eski günlerimi anımsatan bir vakarla mumyalanmış durumda oturmaktayım.
Mimar-ressam Cihat Burak'ın ölümünün ardından kitaplaştırılan ve çoğu ilk kez yayımlanan öyküleri bir araya getiren Zenci Kalınız!, “Hayat yürüyor, her şey değişip akıyor; bu hal beni hayran bırakıyordu” diyen yazarın kült eserlerinden biri... Cardonlar ve Yakutiler'de olduğu gibi, gündelik yaşamdan sahneleri, anılarında yer etmiş mekânları ve karakterleri, hatta tarihi kahramanları öykülerinin odağına taşıyan Cihat Burak, gerçek ve kurgu arasındaki oynak zemini eleştirel-ironik üslubuyla adımlıyor: Eski konaklar, karanlık bahçeler, sürüngenler, akbabalar, kâbuslar, deli kızlar...
Kendi “canavarlarını” yaratan bir dünyadan çok yönlü bir sanatçının evrenine yansıyanlar.
Bugün artık silik bir hayal gibi yıllarca orada burada dolaştığımı, panayırlarda parayla gösterildiğimi, hamam külhanlarında, köprü altlarında serserilerle beraber yattığımı, yatırıldığımı hatırlıyorum!.. Şimdi rahatım artık, bir hastahane müzesinin şu gördüğünüz rafında, ispirto dolu şişeler içindeki hilkat acubeleri arasında eski günlerimi anımsatan bir vakarla mumyalanmış durumda oturmaktayım.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.