#smrgKİTABEVİ Ziya Gökalp Kemalizm ve Türkiye'de Korporatizm -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Metis Edebiyatdışı
ISBN-10:
6053161875
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Semih Sökmen, Eylem Can
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199200264
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
216 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
134,90
Havale/EFT ile: 130,85
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199200264
586259
Ziya Gökalp Kemalizm ve Türkiye'de Korporatizm -
Ziya Gökalp Kemalizm ve Türkiye'de Korporatizm - #smrgKİTABEVİ
134.90
Türk siyasal düşüncesinin, hatta diyebiliriz ki Türk kamu felsefesinin temel eğilimi korporatizmdir. İster dayanışmacı ister faşist alt türleriyle olsun, bu eğilimin temel özelliği kapitalizme antiliberal bir teorik-ahlaki rasyonel sağlamaya çalışması ve Marksizm ile sosyalizme karşı olmasıdır.

Korporatizm, toplumu birbirlerini uyum içinde tamamlayan organlardan, meslek zümrelerinden oluşan bir organizma olarak görür. Hem liberalizmin bireyciliğini, hem de sosyal sınıfların varlığını, sınıf çatışmasını ve emek-sermaye çelişkisini reddeder. Türkiye'deki aşırı ve ılımlı sağ akımlar ve partiler, silahlı kuvvetler, klasik Kemalistler, “Kemalist Sol” ve “sosyal demokratlar”, ama aynı zamanda belli ölçülerde bazı sol gruplar, sahip oldukları temel düşünsel kategoriler bakımından bu korporatist şemsiyenin altındadırlar; kritik siyasi karar anlarında, birbirlerinden farklıymış gibi duran bütün bu siyasi çizgiler arasındaki o şaşırtıcı uzlaşmaların nedeni de budur.

Bu düşünce hattının en yetkin ve kaynak şahsiyeti olan Ziya Gökalp, çağdaşları ve ardından gelen kuşaklar tarafından özgün niteliğinden uzaklaştırılmış, sağa sola çekiştirilerek kendi hakikatinden koparılmıştır. Oysa eserleri bugün de dikkatle incelenmeyi hak eden bir özgünlüğe sahiptir. Taha Parla'nın klasikleşmiş kitabı bunu yapıyor: Hem Gökalp'in hakkını teslim etmeye, hem de onun düşünceleri üzerinden Türkiye'yi daha iyi anlamaya çalışıyor.

Türk siyasal düşüncesinin, hatta diyebiliriz ki Türk kamu felsefesinin temel eğilimi korporatizmdir. İster dayanışmacı ister faşist alt türleriyle olsun, bu eğilimin temel özelliği kapitalizme antiliberal bir teorik-ahlaki rasyonel sağlamaya çalışması ve Marksizm ile sosyalizme karşı olmasıdır.

Korporatizm, toplumu birbirlerini uyum içinde tamamlayan organlardan, meslek zümrelerinden oluşan bir organizma olarak görür. Hem liberalizmin bireyciliğini, hem de sosyal sınıfların varlığını, sınıf çatışmasını ve emek-sermaye çelişkisini reddeder. Türkiye'deki aşırı ve ılımlı sağ akımlar ve partiler, silahlı kuvvetler, klasik Kemalistler, “Kemalist Sol” ve “sosyal demokratlar”, ama aynı zamanda belli ölçülerde bazı sol gruplar, sahip oldukları temel düşünsel kategoriler bakımından bu korporatist şemsiyenin altındadırlar; kritik siyasi karar anlarında, birbirlerinden farklıymış gibi duran bütün bu siyasi çizgiler arasındaki o şaşırtıcı uzlaşmaların nedeni de budur.

Bu düşünce hattının en yetkin ve kaynak şahsiyeti olan Ziya Gökalp, çağdaşları ve ardından gelen kuşaklar tarafından özgün niteliğinden uzaklaştırılmış, sağa sola çekiştirilerek kendi hakikatinden koparılmıştır. Oysa eserleri bugün de dikkatle incelenmeyi hak eden bir özgünlüğe sahiptir. Taha Parla'nın klasikleşmiş kitabı bunu yapıyor: Hem Gökalp'in hakkını teslim etmeye, hem de onun düşünceleri üzerinden Türkiye'yi daha iyi anlamaya çalışıyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat